2 deste çiçek kaç tanedir ?

Irem

Global Mod
Global Mod
[color=]2 Deste Çiçek Kaç Tanedir? Rakamların Ötesinde Bir Hikâye[/color]

Selam sevgili forumdaşlar,

Bu akşam size sadece bir matematik sorusundan fazlasını anlatmak istiyorum. “2 deste çiçek kaç tanedir?” diye sorulduğunda hepimiz hemen cevabı biliriz: 1 deste 10’dur, o halde 2 deste 20 eder. Basit, değil mi? Ama bazen, bir sayı sadece bir sayı değildir. Bazen o 20 çiçek, bir ömrün, bir aşkın, bir pişmanlığın sembolü olur.

Bu hikâyede hem sayılar hem duygular var. Erkeklerin stratejik, çözüm odaklı dünyasıyla kadınların empatik ve ilişkisel yaklaşımı bir araya geliyor. Çünkü bazı hesaplar, sadece akılla değil, kalple yapılır.

---

[color=]Bir Sabah, Bir Kutu Çiçek[/color]

O sabah Elif, kapısının önünde duran beyaz kutuyu görünce önce şaşırdı. Üzerinde sadece küçük bir not vardı:

“2 deste çiçek. Cevabını bulursan, beni anlarsın. — M.”

Kutuyu açtı. İçinde 20 beyaz karanfil vardı. Ne bir kart, ne bir imza. Sadece o harf: M.

Elif’in kalbi bir anda hızla atmaya başladı. Çünkü M, yıllar önce yollarını ayırdığı Murat’tı. Onlar üniversitede tanışmış, bir matematik problemiyle başlayan ilişkilerini yıllar boyunca sürdürmüşlerdi. Birbirlerini sevdiler ama hayat onları farklı yönlere savurdu.

Şimdi, yıllar sonra, kapısında “2 deste çiçek” yazan bir kutu…

---

[color=]Rakamlarla Duyguların Dansı[/color]

Elif hemen hesap yaptı — çünkü o hep böyleydi: pratik, düzenli, mantıklı.

“2 deste 20 eder,” dedi.

Ama sonra kendi kendine sordu: “Peki 20 ne demek?”

Murat, rakamların anlamını severdi. 1’i başlangıç, 2’yi denge, 10’u tamamlanma olarak görürdü. Ona göre “deste” bir çevrimi, bir tamlığı simgeliyordu.

Belki de 2 deste, iki tamamlanmış çevrimi, yani onların iki kez yeniden başlayabileceğini anlatıyordu. Belki de 20, bitmeyen bir döngüydü: 2 kişi, 10 yıl, 20 anı…

Elif düşündü. Kadınların sezgisel yaklaşımıyla duyguları çözümlemeye çalıştı. Erkeklerin stratejik planlarını anlamak zordur, diye geçirdi içinden. Murat her zaman planlıydı, duygularını bile matematikle ifade ederdi.

---

[color=]Bir Zamanlar Onlar[/color]

Yıllar önce, üniversite kütüphanesinde tanışmışlardı. Elif, psikoloji okuyor, Murat mühendislik. Bir gün Murat ona dönüp, “Bir deste kaçtır?” diye sormuştu.

Elif gülerek, “10 tabii,” demişti.

“Peki iki deste olunca ne olur?”

“20.”

“Peki ben sana 20 çiçek versem, sayar mısın yoksa ne anlama geldiğini mi merak edersin?”

O günden sonra, her yıl 10 Mayıs’ta Murat ona bir deste çiçek gönderirdi. 10 çiçek, 10 anı, 10 söz… Sonra bir yıl, çiçekler gelmedi.

Aralarına mesafe girmişti. Murat başka bir şehre taşınmış, işine gömülmüş, Elif ise kendi hayatını kurmuştu. İletişimleri azalmış, duygular rakamlara sığmaz hale gelmişti.

---

[color=]Erkeklerin Hesabı: Mantıkla Sevmenin Ağırlığı[/color]

Murat için her şey planlıydı. Sevgi bile.

O, ilişkileri mühendislik gibi görürdü: her parçası yerinde olmalı, her duygunun temeli sağlam olmalıydı.

Ama hayat, hesap makineleriyle ölçülmüyor.

Bir gün Elif ona, “Bazen plan yapmayı bırak, sadece hisset,” demişti.

Murat ise, “Hisler değişir ama düzen kalır,” diye yanıt vermişti.

İşte o gün aralarına görünmez bir çizgi çekilmişti.

Yıllar sonra o çizgiyi, 20 beyaz çiçekle silmeye çalışıyordu belki de.

---

[color=]Kadınların Okuması: Kalbin Dilini Çözmek[/color]

Elif o akşam, çiçekleri tek tek masaya dizdi. Her birine bakarken geçmişi düşündü.

Birinci çiçek: ilk tanıştıkları gün.

İkinci çiçek: birlikte çalıştıkları proje.

Üçüncü: ilk tartışma.

Onuncu: “Ben seni seviyorum” dediği an.

Yirminci: “Belki bir gün yeniden” diyerek vedalaştıkları gün.

O anda anladı. Murat’ın gönderdiği 2 deste çiçek, sadece bir sayı değil, bir özür, bir hatırlatma, bir tamamlanma çağrısıydı.

---

[color=]Bilim mi, Kalp mi?[/color]

Ertesi gün Elif araştırmaya başladı. “Bir deste çiçek” ifadesi aslında 10’luk bir sistemin ürünüdür. İnsan beyni sayıları kümeler halinde algılar. “2 deste” ifadesi, düzenli bir bütünlüğü, iki tamamlanmış döngüyü çağrıştırır.

Bilimsel olarak bu tür sayılar, beynin “tamlık hissi” yaratma eğilimini tetikler. Murat’ın seçimi bilinçliydi: O, iki kişinin birbirini tamamlamasının sayısal bir metaforunu göndermişti.

Ama işte, Elif bunu sadece bilimle değil, kalbiyle anladı. Çünkü bazen bir sayı, sadece bir sayıdır; ama bazen bir ömür eder.

---

[color=]Bir Buluşma, Bir Cevap[/color]

Bir hafta sonra Elif, Galata Köprüsü’nün üzerinde yürürken kalabalıkta birini gördü. Elinde bir tek çiçek vardı: beyaz bir karanfil.

Murat’tı.

“2 deste çiçek gönderdim,” dedi Murat, utangaç bir tebessümle.

“Saydım,” dedi Elif. “20 taneydi.”

“Evet,” dedi Murat, “Ama biri eksikti. O sensin.”

İşte o an, sayılar anlamını yitirdi. Artık geriye sadece iki kalp kaldı.

---

[color=]Forumdaşlara Sorular: Sizce Kaç Tane Olmalıydı?[/color]

Belki siz de düşünüyorsunuzdur, sevgili forumdaşlar:

Bir deste 10’dur, iki deste 20… ama duygulara sayı biçilebilir mi?

Sizce Murat doğru mu yaptı, duygularını bu kadar sembolik bir şekilde ifade etmekle?

Elif’in sezgisel anlayışı olmasa, bu hikâye nasıl biterdi?

Ve siz olsaydınız, “2 deste çiçek”in anlamı sizin için ne olurdu?

Belki hepimizin içinde bir “2 deste çiçek” hikâyesi vardır.

Kimi yarım kalmış bir sevdanın, kimi tamamlanmış bir bağışlamanın simgesi.

Ve belki de asıl cevap şudur:

2 deste çiçek 20 tanedir… ama sevgiyle gönderildiyse, değeri sonsuzdur.