Saliha
Yeni Üye
Ayşegül Kahvecioğlu – Ankara / CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Siyasi cinayetler telaşım var. Erdoğan gitmemek için her şeyi yapacaktır” kelamlarına Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resen başlatmış olduğu soruşturma AK Parti kulislerini de hareketlendirdi. AK Partililer, “Kılıçdaroğlu, elinde bu istikamette bir bilgi ve dokümanı var ise derhal savcılığa teslim etmeli. Aksi takdirde bunun sorumlusu olacaktır” tezini lisana getiriyor.
Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta yaptığı Mersin ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidardan gitmemek için her yolu deneyeceğini savunarak, “Siyasi cinayetler telaşım var” demişti. GÜZEL Parti Genel Lider Yardımcısı Koray Aydın da bir röportajında “Siyasi suikastler yapılacağı istikametinde bizim de aldığımız duyumlar var” sözünü kullanmıştı.
‘Şikâyet gerekmiyor’
AK Parti kurmayları, mevzunun kamu hukukunu ilgilendirdiğini ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na nazaran kelam konusu tez ile ilgili soruşturma açılması için şikâyet gerekmediğine işaret ederken, “Savcılık bu iddiayı ihbar kabul etmiş ve resen harekete geçmiş. Sorumluluk sahibi bir genel lider, dokunulmazlığı da olsa savcıyla görüşmesi gerekir. Kılıçdaroğlu’nun, elinde bu istikamette bir bilgi ve evrak var ise derhal savcılığa teslim etmelidir. Aksi takdirde bu iddiayı dillendiren kişi, şu andan itibaren bunun sorumlusu olacaktır. Kılıçdaroğlu şayet elindeki evrak ve ayrıntıları vermez yahut savcıya rastgele bir kanıt sunamaz ya da tabir vermeye gitmezse, hukuken rastgele bir yaptırım kelam konusu olmaz lakin siyasi olarak bu tezin hesabını millete verir” değerlendirmesini yapıyor.
1993 hatırlatması
AK Parti kulislerinde, 1993’te yaşanan Uğur Mumcu ve Eşref Bitlis cinayetleri ile Bingöl, Madımak, Başbağlar katliamları hatırlatılarak, “1993’te art geriye yaşanan bu olaylardan daha sonra 1994’te enflasyon yüzde 120 arttı. Siyasi suikastle seçim tezleri Türkiye’de istikrarı bozar. Muhalefet de bu açıklamalarla istikrarsız bir ortam oluşturmaya çabalıyor ve bundan nemalanmak istiyor” yorumları da yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili “olumsuz bir imaj” üretilmeye çalışıldığını savunan AK Parti kaynakları, “Muhalefet bugün 7 Haziran-1 Kasım 2015 ortası yaşanan süreç üzerinden bir okuma yapıyor lakin şu unutulmamalı ki kaos hiç bir vakit iktidarlara yaramaz. AK Parti, 7 Haziran-1 Kasım içinde bir ‘kaos dönemi’ yaşandığı için bir daha iktidara gelmedi. Vatandaş, o süreçte hükümetin kurulamadığını gördü ve istikrarın bir daha AK Parti’yle sağlanabileceğini düşünerek oy verdi. ‘Seçimi kazanmak için siyasi cinayetlerden medet ummak’ 1990’ların 2000’lerin gündemi olabilirdi; bugünün değil. ‘AK Parti seçimi kaybederse iktidardan gitmez’ demek sorumsuzluktur. Bunun en kıymetli örneği de İstanbul ve Ankara seçimleridir. Bu iki vilayette 25 sene daha sonra CHP kazandı ve AK Parti bu belediyeleri CHP’ye devretti” görüşünü lisana getiriyor.
Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta yaptığı Mersin ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidardan gitmemek için her yolu deneyeceğini savunarak, “Siyasi cinayetler telaşım var” demişti. GÜZEL Parti Genel Lider Yardımcısı Koray Aydın da bir röportajında “Siyasi suikastler yapılacağı istikametinde bizim de aldığımız duyumlar var” sözünü kullanmıştı.
‘Şikâyet gerekmiyor’
AK Parti kurmayları, mevzunun kamu hukukunu ilgilendirdiğini ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na nazaran kelam konusu tez ile ilgili soruşturma açılması için şikâyet gerekmediğine işaret ederken, “Savcılık bu iddiayı ihbar kabul etmiş ve resen harekete geçmiş. Sorumluluk sahibi bir genel lider, dokunulmazlığı da olsa savcıyla görüşmesi gerekir. Kılıçdaroğlu’nun, elinde bu istikamette bir bilgi ve evrak var ise derhal savcılığa teslim etmelidir. Aksi takdirde bu iddiayı dillendiren kişi, şu andan itibaren bunun sorumlusu olacaktır. Kılıçdaroğlu şayet elindeki evrak ve ayrıntıları vermez yahut savcıya rastgele bir kanıt sunamaz ya da tabir vermeye gitmezse, hukuken rastgele bir yaptırım kelam konusu olmaz lakin siyasi olarak bu tezin hesabını millete verir” değerlendirmesini yapıyor.
1993 hatırlatması
AK Parti kulislerinde, 1993’te yaşanan Uğur Mumcu ve Eşref Bitlis cinayetleri ile Bingöl, Madımak, Başbağlar katliamları hatırlatılarak, “1993’te art geriye yaşanan bu olaylardan daha sonra 1994’te enflasyon yüzde 120 arttı. Siyasi suikastle seçim tezleri Türkiye’de istikrarı bozar. Muhalefet de bu açıklamalarla istikrarsız bir ortam oluşturmaya çabalıyor ve bundan nemalanmak istiyor” yorumları da yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili “olumsuz bir imaj” üretilmeye çalışıldığını savunan AK Parti kaynakları, “Muhalefet bugün 7 Haziran-1 Kasım 2015 ortası yaşanan süreç üzerinden bir okuma yapıyor lakin şu unutulmamalı ki kaos hiç bir vakit iktidarlara yaramaz. AK Parti, 7 Haziran-1 Kasım içinde bir ‘kaos dönemi’ yaşandığı için bir daha iktidara gelmedi. Vatandaş, o süreçte hükümetin kurulamadığını gördü ve istikrarın bir daha AK Parti’yle sağlanabileceğini düşünerek oy verdi. ‘Seçimi kazanmak için siyasi cinayetlerden medet ummak’ 1990’ların 2000’lerin gündemi olabilirdi; bugünün değil. ‘AK Parti seçimi kaybederse iktidardan gitmez’ demek sorumsuzluktur. Bunun en kıymetli örneği de İstanbul ve Ankara seçimleridir. Bu iki vilayette 25 sene daha sonra CHP kazandı ve AK Parti bu belediyeleri CHP’ye devretti” görüşünü lisana getiriyor.