Abide
Aktif Üye
Trakya Üniversitesi bünyesinde 2013 yılında kurulan Pehlivan Team grubu, 9 yılda biroldukça çalışmaya imza attı. 2014 yılında ürettikleri güneş güçlü araçla farklı yarışlara katılarak dereceler alan, 2016’da ise ‘Pehlivan Elektrak’ ismiyle elektrikli araç üreten grup, bu muvaffakiyetlerini bir üst düzeye çıkarttı. 2020’de yeni bir araç için kolları sıvayan grup, pandemi niçiniyle sokağa çıkmayınca valilik ve üniversiteden özel müsaade alarak atölyeye kapandı. 8 ay boyunca gece-gündüz çalışan grup, ortaya yeni bir elektrikli araç çıkardı.
‘GÜNLERCE UYUMADAN ÇALIŞTIĞIMIZ vakit içindeR OLDU’
Tasarladıkları yeni aracın 85 kilometre sürate çıkabildiğini söyleyen makine mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi grup kaptanı Enes Çetin “Pandemi süreci, bizim için biraz kuvvetli oldu. Herkes dışarı çıkamıyordu. Yasaklarda valilikten ve okulumuzdan müsaade alıp, atölyemizde çalıştık. Çok şiddetli bir müddetç geçirdik, gelemeyenler, hasta olanlar oluyordu. Bu süreç bizim için güç geçti. Günlerce, saatlerce, tahminen hiç uyumadan 48 saat çalıştığımız vakit içinder oldu. Yaklaşık 8 ay boyunca yeni aracı üretmek için çalıştık. Hafta sonları çalışıyorduk. kimi vakit hafta sonu bile yetmiyordu” dedi.
‘ORTAK BİR NOKTADA KARAR VERİYORUZ’
Aracı üretmek için kendi ortalarında gruplara ayrıldıklarını söyleyen Çetin, “Tasarım, mekanik ve gövde diye farklı gruplarımız var. Dizaynla başlayan süreçte, her arkadaşımızın fikrini ortaya koymasından daha sonra ortak bir noktada karar veriyoruz. Tasarım şartnameye uygun biçimde yapıldıktan daha sonra gövdeyle birlikte aracın kalıbını çıkarıp, kalıptan aracı üretiyoruz.
daha sonrasında da gerekli aksamları, teknik çizimlerle yapıp aracımıza entegre ediyoruz. Gereçleri tedarik ediyoruz lakin üretimi büsbütün bize ilişkin. Yüzde 90’ına yakınını karbon fiber materyalden üretiyoruz, şasisi dahil. Yarış şartnamesinin gerektirdiği alüminyum yahut mekanik gereçler de ekliyoruz lakin büsbütün üretimi bize ait” diye konuştu.
‘İLERİDE TOGG ÜZERE OLMAK İSTERİZ’
Çetin, elektrikle çalışan aracın etrafa hassas olması için de çalıştıklarını aktararak “Yenilenebilir güç bakımından, etrafa hassas olabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Hem vatanımıza hem memleketimize yakışır biçimde, bu araçları üretip, inşallah ileride yeterli yerlerde olacağımızı düşünüyoruz” tabirlerini kullandı. en çok örnek aldıkları kuruluşun, yerli üretim TOGG olduğunu söz eden Çetin, şunları kaydetti:
“TOGG, fazlaca büyük bir kuruluş, epeyce güzel işler yapıyorlar. Biz de elimizden geldiğince bu işleri başarıp, ileride onlar üzere olmak isteriz. Amacımız; TOGG üzere vatanımıza, milletimize faydalı olup, ülkemizi en yeterli yerlere getirebilmek” tabirlerini kullandı.
ARACI KULLANABİLMEK İÇİN KİLO VERDİ
Aracı kullanabilmek için 9,5 kilo veren grup pilotu ve mekanikeri Can Polat Öcal da şu biçimde konuştu: “Mart ayında aracı yapmaya başladığımızda benim pilot olacağım katılaştı. Teknofest’e katılmaya karar verdikten daha sonra da teknik şartnamede de muhakkak bir kilo sonu olduğunu gördük.
Bu kilo hududuna erişebilmek için aşikâr spor aktiviteleri ve diyetlerle birlikte 9-9,5 kilo verdim. Sadece otomobilde sürüş esnasında rahat etmek için. Otomobil için hem bedenimizden hem uykumuzdan feragat ediyoruz, değerli olan bu aracın ve ülkemizin başarısı. Bu araca elimizden gelen tüm çabayı sarf ediyoruz ki; kendi ismimizi, ülkemizin ismini duyuralım ve yeterli yerlere gelelim.”
‘GÜNLERCE UYUMADAN ÇALIŞTIĞIMIZ vakit içindeR OLDU’
Tasarladıkları yeni aracın 85 kilometre sürate çıkabildiğini söyleyen makine mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi grup kaptanı Enes Çetin “Pandemi süreci, bizim için biraz kuvvetli oldu. Herkes dışarı çıkamıyordu. Yasaklarda valilikten ve okulumuzdan müsaade alıp, atölyemizde çalıştık. Çok şiddetli bir müddetç geçirdik, gelemeyenler, hasta olanlar oluyordu. Bu süreç bizim için güç geçti. Günlerce, saatlerce, tahminen hiç uyumadan 48 saat çalıştığımız vakit içinder oldu. Yaklaşık 8 ay boyunca yeni aracı üretmek için çalıştık. Hafta sonları çalışıyorduk. kimi vakit hafta sonu bile yetmiyordu” dedi.
‘ORTAK BİR NOKTADA KARAR VERİYORUZ’
Aracı üretmek için kendi ortalarında gruplara ayrıldıklarını söyleyen Çetin, “Tasarım, mekanik ve gövde diye farklı gruplarımız var. Dizaynla başlayan süreçte, her arkadaşımızın fikrini ortaya koymasından daha sonra ortak bir noktada karar veriyoruz. Tasarım şartnameye uygun biçimde yapıldıktan daha sonra gövdeyle birlikte aracın kalıbını çıkarıp, kalıptan aracı üretiyoruz.
daha sonrasında da gerekli aksamları, teknik çizimlerle yapıp aracımıza entegre ediyoruz. Gereçleri tedarik ediyoruz lakin üretimi büsbütün bize ilişkin. Yüzde 90’ına yakınını karbon fiber materyalden üretiyoruz, şasisi dahil. Yarış şartnamesinin gerektirdiği alüminyum yahut mekanik gereçler de ekliyoruz lakin büsbütün üretimi bize ait” diye konuştu.
‘İLERİDE TOGG ÜZERE OLMAK İSTERİZ’
Çetin, elektrikle çalışan aracın etrafa hassas olması için de çalıştıklarını aktararak “Yenilenebilir güç bakımından, etrafa hassas olabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Hem vatanımıza hem memleketimize yakışır biçimde, bu araçları üretip, inşallah ileride yeterli yerlerde olacağımızı düşünüyoruz” tabirlerini kullandı. en çok örnek aldıkları kuruluşun, yerli üretim TOGG olduğunu söz eden Çetin, şunları kaydetti:
“TOGG, fazlaca büyük bir kuruluş, epeyce güzel işler yapıyorlar. Biz de elimizden geldiğince bu işleri başarıp, ileride onlar üzere olmak isteriz. Amacımız; TOGG üzere vatanımıza, milletimize faydalı olup, ülkemizi en yeterli yerlere getirebilmek” tabirlerini kullandı.
ARACI KULLANABİLMEK İÇİN KİLO VERDİ
Aracı kullanabilmek için 9,5 kilo veren grup pilotu ve mekanikeri Can Polat Öcal da şu biçimde konuştu: “Mart ayında aracı yapmaya başladığımızda benim pilot olacağım katılaştı. Teknofest’e katılmaya karar verdikten daha sonra da teknik şartnamede de muhakkak bir kilo sonu olduğunu gördük.
Bu kilo hududuna erişebilmek için aşikâr spor aktiviteleri ve diyetlerle birlikte 9-9,5 kilo verdim. Sadece otomobilde sürüş esnasında rahat etmek için. Otomobil için hem bedenimizden hem uykumuzdan feragat ediyoruz, değerli olan bu aracın ve ülkemizin başarısı. Bu araca elimizden gelen tüm çabayı sarf ediyoruz ki; kendi ismimizi, ülkemizin ismini duyuralım ve yeterli yerlere gelelim.”