Saliha
Yeni Üye
Bakan Gül, TBMM’de Dijital Mecralar Komitesi’ne katılarak bakanlığın çalışmaları ile ilgili sunum yaptı. Bakan Gül, dijital dönüşüm ve mecraların gün geçtikçe daha da ehemmiyet kazanan bir alan ve toplumun ana gündem hususlarından biri olduğunu söylemiş oldu. Bu alanın ekonomik ve toplumsal hayatı ihmal edilemez seviyede etkilediğini belirten Bakan Gül, “Bu mecraya bizim kesinlikle dikkat kesilmemiz yanlışsız ve yerinde bir yaklaşımdır. Her alanda olduğu üzere bu alanın da bir daha düzenlenmesi gereken yeni alanlar olduğu açıkça ortadır. Cumhurbaşkanımız liderliğinde AK Parti hükümetlerinde, e-Devlet üzere fazlaca değerli kurumlar ülkemize kazandırılmıştır. Bunun daha da ileriye taşınması ismine elbette atılacak adımlar da bir daha vardır. Bu bahiste hukuk alt yapısı ve adalet sisteminin de gelişen ve değişen çağa ayak uydurması bir zorunluluktur” dedi.
‘DİJİTAL MECRALARDA İFTİRA, HAKARET EDEMEZSİNİZ’
Bakan Gül, dijital mecralarda hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesinin başka bir ödev olarak her insanın karşısında duran bir bahis olduğunu söyleyerek, “Bunun için biroldukça mevzuat çalışmaları yapılmıştır. Bu alanların hepsinin bir hak ve ödev çerçevesinde, özgürlük, güvenlik çerçevesinde de ele alınması bir gerekliliktir. Toplumsal alanda nasıl kişilik haklarına hürmet gerekiyorsa, dijital alanlarda da kişilik haklarına, kişi mahremiyetine ait her türlü yaklaşımın burada da ortaya çıkması lazım. Sokakta da bir şahsa hakaret edemezsiniz, dijital mecralarda da iftira, hakaret edemezsiniz. Dijital kanıtların bu manada geçmişte gördüğümüz vahim hukuksal manada örneklerini de görüyoruz. İnsanların haksız yere ceza almasına yönelik, geçmişte FETÖ’nün ön ayak olduğu kanıt üretme, kumpas davaları ile bu kanıtların dijital alanlarda nasıl oluşturulduğu hepimizin zihinlerinde yer edinmiştir. ötürüsıyla dijital mecralar bir hukuk güvenliliğinin de, bir özgürlüğün de ana mevzusudur” diye konuştu.
‘DİJİTAL MECRALARDAN YARARLANIYORUZ’
Bakan Gül, elektronik ortamda gerçekleşen irtibat yardımıyla haftalar, aylar süren yazışmaların fazlaca çabuk bitmiş olduğini belirten Bakan Gül, şu biçimde konuştu:
“Davaları uzatan süreçlere baktığımızda yaklaşık yüzde 30 oranında tebligat probleminin olduğu karşımıza çıkıyor. E-Tebligatla bu manada kıymetli bir sorunu da aşmaya çalıştığımızı tabir etmek isterim. Dijital yapay zeka uygulamalarıyla yargı ve adalet hizmetlerinin ölçülebilir olması da fazlaca değerlidir. Dava açılmış, bir yıl geçmiş hala duruşma günü verilmemişse bunu sistemden Yargıçlar Savcılar Konseyinin bakılırsabileceği bir çalışma üzerinde yoğunlaştık ve önümüzdeki yakın tarihte bunu faaliyete geçireceğiz. Yani vatandaş ismine kamu hizmetlerinin, adalet hizmetlerinin yanlışsız, aktif, vaktinde uygulanması bakımından hayli değerli biçimde dijital mecralardan yararlanıyoruz.”
‘DİJİTAL MECRALARDA İFTİRA, HAKARET EDEMEZSİNİZ’
Bakan Gül, dijital mecralarda hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesinin başka bir ödev olarak her insanın karşısında duran bir bahis olduğunu söyleyerek, “Bunun için biroldukça mevzuat çalışmaları yapılmıştır. Bu alanların hepsinin bir hak ve ödev çerçevesinde, özgürlük, güvenlik çerçevesinde de ele alınması bir gerekliliktir. Toplumsal alanda nasıl kişilik haklarına hürmet gerekiyorsa, dijital alanlarda da kişilik haklarına, kişi mahremiyetine ait her türlü yaklaşımın burada da ortaya çıkması lazım. Sokakta da bir şahsa hakaret edemezsiniz, dijital mecralarda da iftira, hakaret edemezsiniz. Dijital kanıtların bu manada geçmişte gördüğümüz vahim hukuksal manada örneklerini de görüyoruz. İnsanların haksız yere ceza almasına yönelik, geçmişte FETÖ’nün ön ayak olduğu kanıt üretme, kumpas davaları ile bu kanıtların dijital alanlarda nasıl oluşturulduğu hepimizin zihinlerinde yer edinmiştir. ötürüsıyla dijital mecralar bir hukuk güvenliliğinin de, bir özgürlüğün de ana mevzusudur” diye konuştu.
‘DİJİTAL MECRALARDAN YARARLANIYORUZ’
Bakan Gül, elektronik ortamda gerçekleşen irtibat yardımıyla haftalar, aylar süren yazışmaların fazlaca çabuk bitmiş olduğini belirten Bakan Gül, şu biçimde konuştu:
“Davaları uzatan süreçlere baktığımızda yaklaşık yüzde 30 oranında tebligat probleminin olduğu karşımıza çıkıyor. E-Tebligatla bu manada kıymetli bir sorunu da aşmaya çalıştığımızı tabir etmek isterim. Dijital yapay zeka uygulamalarıyla yargı ve adalet hizmetlerinin ölçülebilir olması da fazlaca değerlidir. Dava açılmış, bir yıl geçmiş hala duruşma günü verilmemişse bunu sistemden Yargıçlar Savcılar Konseyinin bakılırsabileceği bir çalışma üzerinde yoğunlaştık ve önümüzdeki yakın tarihte bunu faaliyete geçireceğiz. Yani vatandaş ismine kamu hizmetlerinin, adalet hizmetlerinin yanlışsız, aktif, vaktinde uygulanması bakımından hayli değerli biçimde dijital mecralardan yararlanıyoruz.”