Saliha
Yeni Üye
Pakdemirli, yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun partisinin TBMM Küme Toplantısındaki konuşmasında Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) birtakım ziraî eserleri çiftçilerden ucuza aldığını buna karşılık tıpkı mamüllerin daha değerliye ithal edildiğine yönelik argümanlarına ait bilgiler paylaştı.
Türkiye’deki buğday, arpa, nohut ve yeşil mercimek üretiminin genel olarak yurt içi tüketimini karşıladığını belirten Pakdemirli, son 10 yıla bakıldığında buğday üretiminin ortalama 20 milyon ton, arpa üretiminin 7,2 milyon ton, nohut üretiminin 530 bin ton, yeşil mercimek üretiminin ise 31 bin ton düzeyinde olduğunu tabir etti.
Pakdemirli, TMO’nun bu yılki alım meblağlarının 17 Mayıs’ta, bundan evvelki yıla nazaran yüzde 36 artışla ekmeklik buğday için ton başına 2 bin 250 lira, makarnalık için ton başına 2 bin 450 lira, arpa için ise yüzde 37 artışla ton başına 1750 lira olarak belirtildiğını anımsatarak, fiyatların üreticiler tarafınca memnuniyetle karşılandığının altını çizdi.
Kelam konusu artışların son 18 yılda açıklanan en yüksek oran olduğuna işaret eden Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Söz konusu alım meblağlarının belirtildiğı periyotta memleketler arası piyasada buğdayın tonu 269 dolar, arpanın tonu 209 dolara karşılık gelmektedir. TMO’nun alım meblağları, dünya çiftçilerinin eserini pazarladığı meblağların üzerinde açıklanmıştır. Lakin mayıs ayı sonundan itibaren yaşanan kuraklığın etkisinin rekolteye yansıması (üretim azalışı) ve ülkelerin salgına bağlı artan talepleri niçiniyle dünya meblağlarının yükselmesi sonucunda yurt içi fiyatlarda da süratli yükselişler yaşanmıştır. Üreticilerimiz piyasa meblağlarının daha yüksek olması halinde ortasında bulunduğumuz dönemde olduğu üzere mamüllerini yüksek düzeydeki cari piyasa fiyatlarından aslına bakarsanız pazarlamaktadır.”
“Mayıstaki TMO alım fiyatlarıyla kasım ayındaki piyasa meblağlarının karşılaştırılması hakikat değil”
Pakdemirli, mayıs ayında açıklanan TMO alım fiyatlarıyla kasım ayındaki piyasa fiyatlarının karşılaştırılmasının gerçek olmadığına işarete ederek, üreticilerin artan piyasa fiyatlarından yararlandığına dikkati çekti.
Hasat devrinde buğday meblağlarının ton başına 2 bin 800 lira düzeyine kadar çıktığını ve üreticilerin mamüllerini bu fiyattan da pazarladığını belirten Pakdemirli, “Öte yandan, ihracat odaklı üretim yapan un, bulgur, bisküvi, makarna ve irmik endüstrinin gereksinimleri için buğday ithalatı yapılmaktadır. Bu kapsamda, 2002-2021 yılları içinde toplam 21 milyar dolarlık buğday ithalatına karşılık 35 milyar dolarlık buğday ve mamulleri ihraç edilmiştir. bu biçimdece bu vakitte yaklaşık 14 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verilmiştir.” sözünü kullandı.
Pakdemirli, bakliyata bakıldığında ise nohutta, 2020/21 döneminde 11 milyon dolarlık ithalat yapılmasına karşılık 109 milyon dolarlık ihracat yapıldığını anlatarak, “Sonuç olarak ülkemiz hububat ve bakliyatta kendine kâfi olup, pandemi ve iklim şartları niçiniyle şu anda dünyada oluşan fiyatlarla hasat döneminden deklare ettiğımız fiyatları karşılaştırmak gerçek değildir. Bakanlık olarak ebediyen çiftçilerimizin yanındayız ve onları desteklemeye devam ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’deki buğday, arpa, nohut ve yeşil mercimek üretiminin genel olarak yurt içi tüketimini karşıladığını belirten Pakdemirli, son 10 yıla bakıldığında buğday üretiminin ortalama 20 milyon ton, arpa üretiminin 7,2 milyon ton, nohut üretiminin 530 bin ton, yeşil mercimek üretiminin ise 31 bin ton düzeyinde olduğunu tabir etti.
Pakdemirli, TMO’nun bu yılki alım meblağlarının 17 Mayıs’ta, bundan evvelki yıla nazaran yüzde 36 artışla ekmeklik buğday için ton başına 2 bin 250 lira, makarnalık için ton başına 2 bin 450 lira, arpa için ise yüzde 37 artışla ton başına 1750 lira olarak belirtildiğını anımsatarak, fiyatların üreticiler tarafınca memnuniyetle karşılandığının altını çizdi.
Kelam konusu artışların son 18 yılda açıklanan en yüksek oran olduğuna işaret eden Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Söz konusu alım meblağlarının belirtildiğı periyotta memleketler arası piyasada buğdayın tonu 269 dolar, arpanın tonu 209 dolara karşılık gelmektedir. TMO’nun alım meblağları, dünya çiftçilerinin eserini pazarladığı meblağların üzerinde açıklanmıştır. Lakin mayıs ayı sonundan itibaren yaşanan kuraklığın etkisinin rekolteye yansıması (üretim azalışı) ve ülkelerin salgına bağlı artan talepleri niçiniyle dünya meblağlarının yükselmesi sonucunda yurt içi fiyatlarda da süratli yükselişler yaşanmıştır. Üreticilerimiz piyasa meblağlarının daha yüksek olması halinde ortasında bulunduğumuz dönemde olduğu üzere mamüllerini yüksek düzeydeki cari piyasa fiyatlarından aslına bakarsanız pazarlamaktadır.”
“Mayıstaki TMO alım fiyatlarıyla kasım ayındaki piyasa meblağlarının karşılaştırılması hakikat değil”
Pakdemirli, mayıs ayında açıklanan TMO alım fiyatlarıyla kasım ayındaki piyasa fiyatlarının karşılaştırılmasının gerçek olmadığına işarete ederek, üreticilerin artan piyasa fiyatlarından yararlandığına dikkati çekti.
Hasat devrinde buğday meblağlarının ton başına 2 bin 800 lira düzeyine kadar çıktığını ve üreticilerin mamüllerini bu fiyattan da pazarladığını belirten Pakdemirli, “Öte yandan, ihracat odaklı üretim yapan un, bulgur, bisküvi, makarna ve irmik endüstrinin gereksinimleri için buğday ithalatı yapılmaktadır. Bu kapsamda, 2002-2021 yılları içinde toplam 21 milyar dolarlık buğday ithalatına karşılık 35 milyar dolarlık buğday ve mamulleri ihraç edilmiştir. bu biçimdece bu vakitte yaklaşık 14 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verilmiştir.” sözünü kullandı.
Pakdemirli, bakliyata bakıldığında ise nohutta, 2020/21 döneminde 11 milyon dolarlık ithalat yapılmasına karşılık 109 milyon dolarlık ihracat yapıldığını anlatarak, “Sonuç olarak ülkemiz hububat ve bakliyatta kendine kâfi olup, pandemi ve iklim şartları niçiniyle şu anda dünyada oluşan fiyatlarla hasat döneminden deklare ettiğımız fiyatları karşılaştırmak gerçek değildir. Bakanlık olarak ebediyen çiftçilerimizin yanındayız ve onları desteklemeye devam ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.