Saliha
Yeni Üye
Diyarbakır’daki temaslarını sürdüren Bakan Soylu, AK Parti Vilayet Başkanlığını ziyaret etti, partililerle görüştü. Soylu, burada yaptığı konuşmada, AK Parti’nin 19 yıldır Türkiye’yi yönetim ettiğini, gelinen noktanın bütün dünyayı imrendirecek bir çizgide olduğunu söylemiş oldu.
“Etrafımızdaki coğrafyayı görüyorsunuz. AK Parti iktidara başladığında Irak neredeydi Suriye neredeydi? Artık onları bir cenderenin içerisine düşürdüler. Birisi istikrarsızlığa mahkum edildi, biz altyapımızı güçlendirdik. Onlar maalesef batının ortaya koyduğu tezgahlarla ve oyunlarla epey uzaklık kaybetti. senelerca tıpkı tuzağı bize yaptılar. Batı ile iktisadi, toplumsal ve ekonomik olarak aramızı açmak için ellerinden geleni ortaya koydular.” diyen Soylu, AK Parti’nin bu makus talihi aksine döndürdüğünü aktardı.
Türkiye’de iktidarları devrinde hayata geçirilen hizmetlere değinerek, temeli kuvvetli atıp, yola kuvvetli bir biçimde devam etmek için yürütülen çalışmalarla Türkiye’nin bugün birfazlaca atağa karşı içeriden ve dışarıdan kuvvetli bir biçimde ayakta kaldığını bildiren Soylu, bunun sebebinin AK Parti’nin Türkiye’yi güzel tanıması, Cumhur İttifakı’yla adımlarını kuvvetli bir biçimde atması, evvelari uygun belirlemesi, Türkiye’nin atacağı adımları önemli biçimde tanzim etmesi olduğunu kaydetti.
“RECEP TAYYİP ERDOĞAN BU COĞRAFYANIN VE İNSANLIĞIN BÜYÜK DEVRİMCİSİDİR”
Soylu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Hepimiz bir pandemi devri geçirdik. Avrupa’da da Amerika’da hastalar hastanelerde, koridorlarda yattı, hastaneye almadılar. Cumhurbaşkanımız, ‘şehir hastanesi yapacağız’ dediğinde Meclis’teki tenkitler başta olmak üzere hakaret boyutuna vardırır bir siyaset ortaya koymaya çalışıldı. Pekala kim haklı çıktı? AK Parti ve Tayyip Erdoğan haklı çıktı. Pekala bunun olması için pandemiyi mi görmek gerekirdi? Bu siyasi muhalefet hem uzağı tıpkı vakitte yakını nazaranmez. Hastanelerde insanlarımız pandeminin en yüksek olduğu periyotta bile mağdur olmadan, para sorulmadan tedavi edildi. Dünyanın her noktasında yaşlılar mevte terk edilmişken devletimizin bütün üniteleri, sivil toplum örgütleri el birliği oldu. Cumhurbaşkanımızdan muhtarına kadar salgın devrinde vatandaşlarımız ne istiyorlarsa, emekli maaşları, besinleri meskenlerine gitti. Dünyanın bir tek noktasında bunun örneği kelam konusu değil. Zira AK Parti iktidarı Cumhur İttifakı’yla temeli sağlam atmıştır.”
Türkiye’de her insanın istediği üzere konuşabilme hakkına sahip olduğunu, her insanın birinci sınıf vatandaş olduğunu, ülkenin bu hususta epeyce büyük uzaklık aldığını lisana getiren Soylu, “Recep Tayyip Erdoğan yalnızca Türkiye’nin değil bu coğrafyanın ve insanlığın büyük devrimcisidir. senelerca Türkiye’nin üzerine biçilmeye çalışılan o vesayet prangasını, bize layık görülen geri kalmışlığı elinin karşıtıyla itmiştir. Yalnızca Türkiye’nin altyapısını, kalkınmasını, demokrasisini ve hukukun üstünlüğünü geliştirmedi, Cumhur İttifakı’yla bütün dünyanın masumlarının ve mazlumlarının ümidini de artırdı.” diye konuştu.
“TÜRKİYE OLARAK EN GÜÇLÜ DÖNEMİMİZDEYİZ”
Diyarbakır’ın, 24 saat hayatın yaşandığı, huzurlu bir kent haline geldiğine işaret eden Soylu, huzurun da ekonomik zenginliğin de birlik ve birlikteliğin de Diyarbakır’ın hakkı olduğunu belirtti.
Soylu, salgından evvel Mardin’den Diyarbakır’a, Siirt’ten Gaziantep’e, Şanlıurfa’ya kadar turizmin her yere hakim olduğunu lisana getirerek, bölgenin artık bir daha hareketlenmeye başladığını aktardı.
Üniversitelerde öğrencilerin huzur içerisinde okumanın keyfini çıkardığını anlatan Soylu, şöyleki konuştu:
“Türkiye olarak da hükümet olarak da parti olarak da en kuvvetli dönemimizdeyiz, Allah’ımıza hamdolsun. şüphesiz dünyada salgından dolayı yaşanan kahırlar var. Bunlardan en az etkilenen ülkelerden biriyiz. Birebir muhalefet sanki bir yerden açık bulabilir miyiz, ülkemizin huzurunu ve moralini bozabilir miyiz diye efor sarf eden bir muhalefet anlayışı. Bir tek öğrencimizi dışarıda bırakmayız fakat bir tek öğrencimizi de sizin kör ideolojilerinizin kesimi haline getirmeyiz. Onlar ülkemizi kalkındıracak, ülkemizin geleceğine kuvvetli adımlar atacaklar.”
Türkiye’nin epeyce değiştiğine, eski Türkiye olmadığına dikkati çeken den Soylu, ülkenin her insanın kelamını söyleyebildiği, kimsenin korkmadığı, ürkmediği, gözü pek olduğu bir duruma geldiğini, Recep Tayyip Erdoğan’ın idaresindeki Türkiye’nin, demokratik olarak kelamını söyleyebilecek, geleceğe ümitle bakan beşerler ülkesi olduğunu belirtti.
“ÜRETTİĞİMİZ, YARINA ÜMİTLE BAKTIĞIMIZ GÜNLERE DAİMA birlikte GELDİK”
Soylu, Türkiye’nin bununla birlikte etrafındaki coğrafyaya, dünyaya ve ülkenin yarınlarına ümit veren insanların ülkesi olduğuna işaret ederek, yapacakları hayli iş olduğunu vurguladı.
Diyarbakır’da huzurun 24 saat hakim kılındığını belirten Soylu, “Çocuklarımızın okula rahat gidip gelmesini sağlayan, annelerin evlatlarıyla istediği saatte rahat rahat yürüyebildiği… Hepimiz o günleri hatırlıyoruz. Saat 16.00’dan daha sonra kepenklerin kapatıldığı, esnafın PKK terör örgütünün haracına mahkum edildiği, FETÖ’nün biroldukca tezgahının, oyununun olduğu, DEAŞ’ın içimize öteki bir fitneyi sokmaya çalıştığı günlerden bugün, ürettiğimiz, yarına ümitle baktığımız, OSB’lerin teker teker dolduğu ve her gün istihdam olarak arttığı günlere daima birlikte geldik.” halinde konuştu.
Soylu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin Türkiye’nin cazibe merkezi olduğunu, olmaya da devam edeceğini vurgulayarak, istihdamın, iş kapasitesinin arttığı, her insanın gelip burada fabrika açtığı günlerin yaşandığını aktardı.
“2023’Ü BEKLER, TEKRAR UZUNLUĞUNUN ÖLÇÜSÜNÜ ALIRSIN”
Türkiye’de sağlanan bu gelişmeleri birilerine anlatabilmenin mümkün olmadığına değinen Soylu, şunları kaydetti:
“O, Avrupa’nın 10 büyükelçisiyle kol kola girmiş Türkiye’nin üzerine kabus üzere çökmeye çalışıyor. Bakın sorumluluğumuz yüksektir, büyüktür. Bize hesap soracaklarmış, neyin hesabını soracaksınız? Terörü bitirdiğimizin mi, FETÖ’yü tasfiye ettiğimizin mi, dünyanın en büyük havalimanını yaptığımızın mı, bu ülkede ay yıldızlı bayrağımızın ülkemizin her santimetrekaresinde huzur içerisinde dalgalanmasının mı insanların 24 saat inanç içerisinde yaşamasının mı hesabını soracaksınız? Neyin hesabını soracaksın Kılıçdaroğlu? Avrupalı 10 büyükelçiyle bize Kato Dağı’nın mı hesabını soracaksın? 6-8 Ekim’de gençlerimizin, insanlarımızın ümitlerini topraklara gömenlere tekrar fırsat vermediğimizin mi hesabını soracaksın? 2023’ü bekler, bir daha uzunluğunun ölçüsünü alırsın. Tayyip Erdoğan’ı tanımayanlara söylüyorum, Tayyip Erdoğan bu milletin hizmetkarıdır ve bu millet hizmetkarına sonuna kadar sahip çıkacaktır. 10 büyükelçinin şımarttığı bir siyaset nasip etmesin. Yürüyüşümüz onurludur, bu ülkenin, AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın, Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacak epeyce işi var.”
Bakan Soylu, bu ülkeye tekrar huzursuzluğu getirmeye, terörü tekrar musallat etmeye çalışanlara ders verilmesi gerektiğini belirterek, “Anladınız değil mi kimi söylemiş olduğimi? Burada gelip istismar yapıyorlar, Ankara’da, Avrupa’da defle oynuyorlar. HDP’liler öyledir. Bu milletin emeğiyle, prestijiyle, geleceğiyle onları oynatmayacağız. Bunu oy ve demokrasiyle sağlayacağız.” tabirlerini kullandı.
“Etrafımızdaki coğrafyayı görüyorsunuz. AK Parti iktidara başladığında Irak neredeydi Suriye neredeydi? Artık onları bir cenderenin içerisine düşürdüler. Birisi istikrarsızlığa mahkum edildi, biz altyapımızı güçlendirdik. Onlar maalesef batının ortaya koyduğu tezgahlarla ve oyunlarla epey uzaklık kaybetti. senelerca tıpkı tuzağı bize yaptılar. Batı ile iktisadi, toplumsal ve ekonomik olarak aramızı açmak için ellerinden geleni ortaya koydular.” diyen Soylu, AK Parti’nin bu makus talihi aksine döndürdüğünü aktardı.
Türkiye’de iktidarları devrinde hayata geçirilen hizmetlere değinerek, temeli kuvvetli atıp, yola kuvvetli bir biçimde devam etmek için yürütülen çalışmalarla Türkiye’nin bugün birfazlaca atağa karşı içeriden ve dışarıdan kuvvetli bir biçimde ayakta kaldığını bildiren Soylu, bunun sebebinin AK Parti’nin Türkiye’yi güzel tanıması, Cumhur İttifakı’yla adımlarını kuvvetli bir biçimde atması, evvelari uygun belirlemesi, Türkiye’nin atacağı adımları önemli biçimde tanzim etmesi olduğunu kaydetti.
“RECEP TAYYİP ERDOĞAN BU COĞRAFYANIN VE İNSANLIĞIN BÜYÜK DEVRİMCİSİDİR”
Soylu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Hepimiz bir pandemi devri geçirdik. Avrupa’da da Amerika’da hastalar hastanelerde, koridorlarda yattı, hastaneye almadılar. Cumhurbaşkanımız, ‘şehir hastanesi yapacağız’ dediğinde Meclis’teki tenkitler başta olmak üzere hakaret boyutuna vardırır bir siyaset ortaya koymaya çalışıldı. Pekala kim haklı çıktı? AK Parti ve Tayyip Erdoğan haklı çıktı. Pekala bunun olması için pandemiyi mi görmek gerekirdi? Bu siyasi muhalefet hem uzağı tıpkı vakitte yakını nazaranmez. Hastanelerde insanlarımız pandeminin en yüksek olduğu periyotta bile mağdur olmadan, para sorulmadan tedavi edildi. Dünyanın her noktasında yaşlılar mevte terk edilmişken devletimizin bütün üniteleri, sivil toplum örgütleri el birliği oldu. Cumhurbaşkanımızdan muhtarına kadar salgın devrinde vatandaşlarımız ne istiyorlarsa, emekli maaşları, besinleri meskenlerine gitti. Dünyanın bir tek noktasında bunun örneği kelam konusu değil. Zira AK Parti iktidarı Cumhur İttifakı’yla temeli sağlam atmıştır.”
Türkiye’de her insanın istediği üzere konuşabilme hakkına sahip olduğunu, her insanın birinci sınıf vatandaş olduğunu, ülkenin bu hususta epeyce büyük uzaklık aldığını lisana getiren Soylu, “Recep Tayyip Erdoğan yalnızca Türkiye’nin değil bu coğrafyanın ve insanlığın büyük devrimcisidir. senelerca Türkiye’nin üzerine biçilmeye çalışılan o vesayet prangasını, bize layık görülen geri kalmışlığı elinin karşıtıyla itmiştir. Yalnızca Türkiye’nin altyapısını, kalkınmasını, demokrasisini ve hukukun üstünlüğünü geliştirmedi, Cumhur İttifakı’yla bütün dünyanın masumlarının ve mazlumlarının ümidini de artırdı.” diye konuştu.
“TÜRKİYE OLARAK EN GÜÇLÜ DÖNEMİMİZDEYİZ”
Diyarbakır’ın, 24 saat hayatın yaşandığı, huzurlu bir kent haline geldiğine işaret eden Soylu, huzurun da ekonomik zenginliğin de birlik ve birlikteliğin de Diyarbakır’ın hakkı olduğunu belirtti.
Soylu, salgından evvel Mardin’den Diyarbakır’a, Siirt’ten Gaziantep’e, Şanlıurfa’ya kadar turizmin her yere hakim olduğunu lisana getirerek, bölgenin artık bir daha hareketlenmeye başladığını aktardı.
Üniversitelerde öğrencilerin huzur içerisinde okumanın keyfini çıkardığını anlatan Soylu, şöyleki konuştu:
“Türkiye olarak da hükümet olarak da parti olarak da en kuvvetli dönemimizdeyiz, Allah’ımıza hamdolsun. şüphesiz dünyada salgından dolayı yaşanan kahırlar var. Bunlardan en az etkilenen ülkelerden biriyiz. Birebir muhalefet sanki bir yerden açık bulabilir miyiz, ülkemizin huzurunu ve moralini bozabilir miyiz diye efor sarf eden bir muhalefet anlayışı. Bir tek öğrencimizi dışarıda bırakmayız fakat bir tek öğrencimizi de sizin kör ideolojilerinizin kesimi haline getirmeyiz. Onlar ülkemizi kalkındıracak, ülkemizin geleceğine kuvvetli adımlar atacaklar.”
Türkiye’nin epeyce değiştiğine, eski Türkiye olmadığına dikkati çeken den Soylu, ülkenin her insanın kelamını söyleyebildiği, kimsenin korkmadığı, ürkmediği, gözü pek olduğu bir duruma geldiğini, Recep Tayyip Erdoğan’ın idaresindeki Türkiye’nin, demokratik olarak kelamını söyleyebilecek, geleceğe ümitle bakan beşerler ülkesi olduğunu belirtti.
“ÜRETTİĞİMİZ, YARINA ÜMİTLE BAKTIĞIMIZ GÜNLERE DAİMA birlikte GELDİK”
Soylu, Türkiye’nin bununla birlikte etrafındaki coğrafyaya, dünyaya ve ülkenin yarınlarına ümit veren insanların ülkesi olduğuna işaret ederek, yapacakları hayli iş olduğunu vurguladı.
Diyarbakır’da huzurun 24 saat hakim kılındığını belirten Soylu, “Çocuklarımızın okula rahat gidip gelmesini sağlayan, annelerin evlatlarıyla istediği saatte rahat rahat yürüyebildiği… Hepimiz o günleri hatırlıyoruz. Saat 16.00’dan daha sonra kepenklerin kapatıldığı, esnafın PKK terör örgütünün haracına mahkum edildiği, FETÖ’nün biroldukca tezgahının, oyununun olduğu, DEAŞ’ın içimize öteki bir fitneyi sokmaya çalıştığı günlerden bugün, ürettiğimiz, yarına ümitle baktığımız, OSB’lerin teker teker dolduğu ve her gün istihdam olarak arttığı günlere daima birlikte geldik.” halinde konuştu.
Soylu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin Türkiye’nin cazibe merkezi olduğunu, olmaya da devam edeceğini vurgulayarak, istihdamın, iş kapasitesinin arttığı, her insanın gelip burada fabrika açtığı günlerin yaşandığını aktardı.
“2023’Ü BEKLER, TEKRAR UZUNLUĞUNUN ÖLÇÜSÜNÜ ALIRSIN”
Türkiye’de sağlanan bu gelişmeleri birilerine anlatabilmenin mümkün olmadığına değinen Soylu, şunları kaydetti:
“O, Avrupa’nın 10 büyükelçisiyle kol kola girmiş Türkiye’nin üzerine kabus üzere çökmeye çalışıyor. Bakın sorumluluğumuz yüksektir, büyüktür. Bize hesap soracaklarmış, neyin hesabını soracaksınız? Terörü bitirdiğimizin mi, FETÖ’yü tasfiye ettiğimizin mi, dünyanın en büyük havalimanını yaptığımızın mı, bu ülkede ay yıldızlı bayrağımızın ülkemizin her santimetrekaresinde huzur içerisinde dalgalanmasının mı insanların 24 saat inanç içerisinde yaşamasının mı hesabını soracaksınız? Neyin hesabını soracaksın Kılıçdaroğlu? Avrupalı 10 büyükelçiyle bize Kato Dağı’nın mı hesabını soracaksın? 6-8 Ekim’de gençlerimizin, insanlarımızın ümitlerini topraklara gömenlere tekrar fırsat vermediğimizin mi hesabını soracaksın? 2023’ü bekler, bir daha uzunluğunun ölçüsünü alırsın. Tayyip Erdoğan’ı tanımayanlara söylüyorum, Tayyip Erdoğan bu milletin hizmetkarıdır ve bu millet hizmetkarına sonuna kadar sahip çıkacaktır. 10 büyükelçinin şımarttığı bir siyaset nasip etmesin. Yürüyüşümüz onurludur, bu ülkenin, AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın, Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacak epeyce işi var.”
Bakan Soylu, bu ülkeye tekrar huzursuzluğu getirmeye, terörü tekrar musallat etmeye çalışanlara ders verilmesi gerektiğini belirterek, “Anladınız değil mi kimi söylemiş olduğimi? Burada gelip istismar yapıyorlar, Ankara’da, Avrupa’da defle oynuyorlar. HDP’liler öyledir. Bu milletin emeğiyle, prestijiyle, geleceğiyle onları oynatmayacağız. Bunu oy ve demokrasiyle sağlayacağız.” tabirlerini kullandı.