Bilim insanları atmosferde insan kaynaklı bir sorun daha tespit etti Proceedings of the National Academy of Sciences mecmuasında yayınlanan yeni bir araştırma, atmosferde bulunan moleküler hidrojen düzeylerinin insan kaynaklı sebepler niçiniyle değerli bir artış gösterdiğini ortaya koydu.
Bilim insanları, Antartika’da bulunan buzulların delinmiş çekirdeklerinde sıkışan hava örneklerini tahlil ettiler. İncelemeler kararında, atmosferik hidrojenin 20. yüzyılda insan kaynaklı sebepler yüzünden %70’lik bir artış gösterdiği ortaya çıkarıldı.
Uzmanlara nazaran son vakit içinderda hava kirliliğine karşı alınan tedbirler artırılmaya başlansa da hidrojen emisyonları hiç bir yavaşlama belirtisi göstermeden yükselmeye devam etti.
Moleküler hidrojen, bilhassa arabalardan kaynaklanan hava kirliliğinin bir yan eseridir. Ayrıyeten, Karbondioksitten daha sonra en değerli iki sera gazı olan metan ve ozonun da dağılımını dolaylı olarak etkileyebilir. Bu da moleküler hidrojenin iklim değişikliklerinde rol oynayabileceğini gösterir.
Çalışma, bu hususta düzgün sayılar sağlayan birinci araştırma olarak kayıtlara geçti. Antartika’dan alınan hava örnekleri, atmosferik hidrojenin 1852 ile 2003 yılları içinde milyarda 330 kesimden milyarda 550 kesime yükseldiğini gösterdi. Araştırmacılara bakılırsa bu durum kaygı verici sonuçlar doğurabilir.
“Hidrojen emisyonları hafifçee alınıyor”
California Irvine Üniversitesi’nden John Patterson da bununla ilgili, “Hidrojen düzeylerinin sanayi ihtilalinden bu yana değerli ölçüde arttığını gözlemlemiş olduk. Haberler pek uygun değil. Hidrojen emisyonlarını hafifçee alıyor olabiliriz.”Ayrıca, Patterson’a bakılırsa bu düzeylerdeki artışın otomotiv bölümü haricindeki sebepleri de hafifçee alınıyor.
Ek olarak araştırmanın, yeşil hidrojen kaynaklarında yaşanacak olan sızıntıları önlemede kıymetli bir fayda sağlayabileceği de düşünülüyor. Uzmanlara göre bu üslup sızıntılar metanın atmosferdeki ömrünü uzatabilir.
Şimdilik arabalar haricinde nelerin hidrojen düzeylerini artırdığı konusunda pek bilgi bulunmasa da bilim insanları araştırmalarına devam ediyor. Uzmanlara bakılırsa bu sebeplerin hemen tespit edilip engellenmesi gerekiyor.
Bilim insanları, Antartika’da bulunan buzulların delinmiş çekirdeklerinde sıkışan hava örneklerini tahlil ettiler. İncelemeler kararında, atmosferik hidrojenin 20. yüzyılda insan kaynaklı sebepler yüzünden %70’lik bir artış gösterdiği ortaya çıkarıldı.
Uzmanlara nazaran son vakit içinderda hava kirliliğine karşı alınan tedbirler artırılmaya başlansa da hidrojen emisyonları hiç bir yavaşlama belirtisi göstermeden yükselmeye devam etti.
Moleküler hidrojen, bilhassa arabalardan kaynaklanan hava kirliliğinin bir yan eseridir. Ayrıyeten, Karbondioksitten daha sonra en değerli iki sera gazı olan metan ve ozonun da dağılımını dolaylı olarak etkileyebilir. Bu da moleküler hidrojenin iklim değişikliklerinde rol oynayabileceğini gösterir.
Çalışma, bu hususta düzgün sayılar sağlayan birinci araştırma olarak kayıtlara geçti. Antartika’dan alınan hava örnekleri, atmosferik hidrojenin 1852 ile 2003 yılları içinde milyarda 330 kesimden milyarda 550 kesime yükseldiğini gösterdi. Araştırmacılara bakılırsa bu durum kaygı verici sonuçlar doğurabilir.
“Hidrojen emisyonları hafifçee alınıyor”
California Irvine Üniversitesi’nden John Patterson da bununla ilgili, “Hidrojen düzeylerinin sanayi ihtilalinden bu yana değerli ölçüde arttığını gözlemlemiş olduk. Haberler pek uygun değil. Hidrojen emisyonlarını hafifçee alıyor olabiliriz.”Ayrıca, Patterson’a bakılırsa bu düzeylerdeki artışın otomotiv bölümü haricindeki sebepleri de hafifçee alınıyor.
Ek olarak araştırmanın, yeşil hidrojen kaynaklarında yaşanacak olan sızıntıları önlemede kıymetli bir fayda sağlayabileceği de düşünülüyor. Uzmanlara göre bu üslup sızıntılar metanın atmosferdeki ömrünü uzatabilir.
Şimdilik arabalar haricinde nelerin hidrojen düzeylerini artırdığı konusunda pek bilgi bulunmasa da bilim insanları araştırmalarına devam ediyor. Uzmanlara bakılırsa bu sebeplerin hemen tespit edilip engellenmesi gerekiyor.