Saliha
Yeni Üye
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Parlamenterler Ortası Kudüs Platformu 4. Konferansı Gala Yemeği Programı’na katıldı. Ankara’da özel bir otelde düzenlenen programda konuşan Oktay, Ortadoğu’daki problemlerin merkezinde Filistin-İsrail ihtilafının, bunun özünde de Kudüs üzerinde İsrail’in tek taraflı planlarının yattığı söylemiş oldu. Kudüs’ün barış kenti olduğuna dikkat çeken Oktay, “Yüzseneler boyunca farklı din, lisan ve etnik kökenden halkların barış ortasında bir ortada yaşadığı Kudüs kentinin ortasında bulunduğu zulüm ortadan kalkmadan ne Orta Doğu’da, ne de ötesinde gerçek manada huzur ve istikrar sağlanabilir” biçiminde konuştu.
“bu biçimde bir atmosferde Filistin’de statükonun sürdürülemeyeceği aşikardır”
Her geçen gün İsrail’in Filistin topraklarını işgal ettiğini belirten Oktay, “İsrail, tüm dünyanın gözü önünde Filistin topraklarında yasadışı yerleşimlerin sayısını orta vermeksizin arttırmaya devam etmektedir. Filistinli kardeşlerimizin zorla konutlarından çıkarılması, topraklarına el konulması hatta zeytin ağaçlarının bile sökülmesi yüreklerimizi dağlamaktadır. İşgal altında tutulan Filistin topraklarında kurulan her yeni Yahudi yerleşimi, tahlil umutlarına darbe indirmektedir. bu biçimde bir atmosferde Filistin’de statükonun sürdürülemeyeceği aşikardır. Bilhassa Kudüs’te gerek İsrail hükümetinin tek taraflı siyasetleri, gerek radikal Yahudi kümelerin provokasyonları, ahenge ziyan vermektedir. Yüzlerce temiz Filistinlinin geçtiğimiz Ramazan ayında Kudüs ve Harem-i Şerif’te şehit bulunmasına sebep olan trajedinin acısı da hala kalbimizdedir. Bu çatışmalarda ömrünü kaybedenlere bir sefer daha Allah’tan rahmet, tüm Filistin halkına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.
“Aktörlerin, işgali cesaretlendirici değil, aklıselim ile İsrail zulmünü sonlandırmayı teşvik edecek adımlar atması gerekmektedir”
Filistin’de bir an evvel barışın sağlanması gerektiğini ve bu bahiste milletlerarası kuruluşları hareket etmeye çağıran Oktay, “İşgal, zulüm ve adaletsizlik, daha fazla Filistin’in bahtı olamaz. 1967 sonları temelinde, başşehri Doğu Kudüs olan, bağımsız ve hâkim bir Filistin Devleti’nin beden bulması, bölgede kalıcı barışın ön şartıdır. Kudüs’ün bir çatışma alanı olmaktan çıkarılarak, varlıklı tarihi geçmişine yakışacak biçimde örnek alınacak bir barış merkezine dönüşmesinin vakti fazlacatan gelmiştir. Buradan bir sefer daha milletlerarası toplumu ve vicdan sahibi herkesi Filistin ve Kudüs konusunda daha hassas davranmaya ve aktif tutumlar ortaya koymaya davet ediyorum. Tüm aktörlerin, işgali cesaretlendirici değil, aklıselim ile İsrail zulmünü sonlandırmayı teşvik edecek adımlar atması gerekmektedir” sözlerine yer verdi.
“Filistin davasının bir tahlile kavuşturulması, İslam dünyasının ortak gayesi olmalıdır”
Türkiye’nin her vakit ve her şartta Filistin’in çıkarlarını savunacağını belirten Fuat Oktay, “Burada bir kere daha altını çizmek isterim; uygulanması mümkün olmayan, Filistinlilerin haklarını göz arkası edecek hiç bir plan, vicdanlarda kabul görmeyecektir. Filistin Devleti’nin daha fazla ülke tarafınca tanınması için daha epeyce uğraş etmeliyiz. Filistin’i yalnızca yardımlarla değil, iş birlikleri ve tanınırlığını artırma üzere çalışmalar ile ayağa kaldırabiliriz. Kudüs’ün kutsallığı ve mahremiyetinin savunulması, Filistin davasının bir tahlile kavuşturulması, İslam dünyasının ortak gayesi olmalıdır. Bugüne kadar olduğu üzere bundan daha sonra da var gücümüzle mazlum Filistin halkının yanında olacak, toprakları işgal edilmiş, şiddete ve yıkıma maruz bırakılan kardeşlerimiz için tüm imkânlarımızla seferber olmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“bu biçimde bir atmosferde Filistin’de statükonun sürdürülemeyeceği aşikardır”
Her geçen gün İsrail’in Filistin topraklarını işgal ettiğini belirten Oktay, “İsrail, tüm dünyanın gözü önünde Filistin topraklarında yasadışı yerleşimlerin sayısını orta vermeksizin arttırmaya devam etmektedir. Filistinli kardeşlerimizin zorla konutlarından çıkarılması, topraklarına el konulması hatta zeytin ağaçlarının bile sökülmesi yüreklerimizi dağlamaktadır. İşgal altında tutulan Filistin topraklarında kurulan her yeni Yahudi yerleşimi, tahlil umutlarına darbe indirmektedir. bu biçimde bir atmosferde Filistin’de statükonun sürdürülemeyeceği aşikardır. Bilhassa Kudüs’te gerek İsrail hükümetinin tek taraflı siyasetleri, gerek radikal Yahudi kümelerin provokasyonları, ahenge ziyan vermektedir. Yüzlerce temiz Filistinlinin geçtiğimiz Ramazan ayında Kudüs ve Harem-i Şerif’te şehit bulunmasına sebep olan trajedinin acısı da hala kalbimizdedir. Bu çatışmalarda ömrünü kaybedenlere bir sefer daha Allah’tan rahmet, tüm Filistin halkına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.
“Aktörlerin, işgali cesaretlendirici değil, aklıselim ile İsrail zulmünü sonlandırmayı teşvik edecek adımlar atması gerekmektedir”
Filistin’de bir an evvel barışın sağlanması gerektiğini ve bu bahiste milletlerarası kuruluşları hareket etmeye çağıran Oktay, “İşgal, zulüm ve adaletsizlik, daha fazla Filistin’in bahtı olamaz. 1967 sonları temelinde, başşehri Doğu Kudüs olan, bağımsız ve hâkim bir Filistin Devleti’nin beden bulması, bölgede kalıcı barışın ön şartıdır. Kudüs’ün bir çatışma alanı olmaktan çıkarılarak, varlıklı tarihi geçmişine yakışacak biçimde örnek alınacak bir barış merkezine dönüşmesinin vakti fazlacatan gelmiştir. Buradan bir sefer daha milletlerarası toplumu ve vicdan sahibi herkesi Filistin ve Kudüs konusunda daha hassas davranmaya ve aktif tutumlar ortaya koymaya davet ediyorum. Tüm aktörlerin, işgali cesaretlendirici değil, aklıselim ile İsrail zulmünü sonlandırmayı teşvik edecek adımlar atması gerekmektedir” sözlerine yer verdi.
“Filistin davasının bir tahlile kavuşturulması, İslam dünyasının ortak gayesi olmalıdır”
Türkiye’nin her vakit ve her şartta Filistin’in çıkarlarını savunacağını belirten Fuat Oktay, “Burada bir kere daha altını çizmek isterim; uygulanması mümkün olmayan, Filistinlilerin haklarını göz arkası edecek hiç bir plan, vicdanlarda kabul görmeyecektir. Filistin Devleti’nin daha fazla ülke tarafınca tanınması için daha epeyce uğraş etmeliyiz. Filistin’i yalnızca yardımlarla değil, iş birlikleri ve tanınırlığını artırma üzere çalışmalar ile ayağa kaldırabiliriz. Kudüs’ün kutsallığı ve mahremiyetinin savunulması, Filistin davasının bir tahlile kavuşturulması, İslam dünyasının ortak gayesi olmalıdır. Bugüne kadar olduğu üzere bundan daha sonra da var gücümüzle mazlum Filistin halkının yanında olacak, toprakları işgal edilmiş, şiddete ve yıkıma maruz bırakılan kardeşlerimiz için tüm imkânlarımızla seferber olmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.