Saliha
Yeni Üye
Rize’ye gelen Destici, birinci vakit içinderda Vilayet Afet ve Acil Durum Müdürlüğü binasında oluşturulan kriz merkezinde yetkililerden bilgi aldı. çabucak sonrasında birlikteindekilerle Güneysu ilçe merkezine giden Destici, burada selden etkilenen vatandaşları ve esnafı ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
Destici, gazetecilere yaptığı açıklamada, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi. Sel ve heyelan niçiniyle 2 vatandaşın hala gruplarca arandığını lisana getiren Destici, arama çalışmalarının Muradiye Beldesi ve Güneysu Tepebaşı köyünde ağırlaştığını belirtti.
Destici, bölgenin coğrafik yapısından dolayı dezavantajlı durumların olduğunu söz ederek şunları söylemiş oldu:
“Çok yağış alan bir bölge. Doğal yüksek yerler olduğu için burada yapılaşma daha fazlaca dere içlerine, aşağılara yapılmış vaziyette. Üstlere yapıldığında da bunun farklı zorlukları var. Dere ortasındaki bu cins sel, afetlere maruz kalabilecek yerleşim yerlerinin tahliye edilmesi ve buraların kaldırılmasıyla ilgili çalışmaların da kısa vakitte başlayacağını düşünüyorum. Yani buna kalıcı önlem almak gerekiyor. Tamam devletimiz kuvvetli, ülkemiz kuvvetli bu yaralar sarılır, kayıplarımız haricindeki her şey telafi edilir fakat durmadan bu insanların endişeyle, tasayla yaşaması hakikat değil.”
Yapılan çalışmalarda bölge halkının görüşlerinin de alınması gerektiğine vurgulayan Destici, “Tabii ki mimarlarımız, etraf mühendislerimizin yanında bu bölgenin insanına, bu bölgenin kurallarını herkesten daha uygun bilen insanına kulak vermek lazım. O insan ne diyor, bence onu öncelik almak lazım. Onun deneyimlerine kesinlikle başvurmak lazım.” dedi.
Destici, derelerden yerleşim yerlerine gelen sular için daha büyük menfezler açılarak su yatakları oluşturulması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Su, yapıların ve binaların olmadığı, insanların yaşamadığı bölgelere yönlendirilirse bu işler büyük ölçüde çözülmüş olur diye düşünüyorum. Vatandaşlarımıza ve yaralananlara geçmiş olsun. En büyük duam kayıplarımızın bulunması. Olayın birinci anından itibaren burada hem yaraların sarılması hem kayıpların bulunması tıpkı vakitte hasar tespit çalışmaları için bulunan bakanlarımıza, öteki yetkililerimize JAK, AFAD, Kızılay, sivil toplum kuruluşlarımıza ve tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. bir daha yaralarımızı devlet-millet iş birliğiyle saracağız inşallah.”
Destici, gazetecilere yaptığı açıklamada, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi. Sel ve heyelan niçiniyle 2 vatandaşın hala gruplarca arandığını lisana getiren Destici, arama çalışmalarının Muradiye Beldesi ve Güneysu Tepebaşı köyünde ağırlaştığını belirtti.
Destici, bölgenin coğrafik yapısından dolayı dezavantajlı durumların olduğunu söz ederek şunları söylemiş oldu:
“Çok yağış alan bir bölge. Doğal yüksek yerler olduğu için burada yapılaşma daha fazlaca dere içlerine, aşağılara yapılmış vaziyette. Üstlere yapıldığında da bunun farklı zorlukları var. Dere ortasındaki bu cins sel, afetlere maruz kalabilecek yerleşim yerlerinin tahliye edilmesi ve buraların kaldırılmasıyla ilgili çalışmaların da kısa vakitte başlayacağını düşünüyorum. Yani buna kalıcı önlem almak gerekiyor. Tamam devletimiz kuvvetli, ülkemiz kuvvetli bu yaralar sarılır, kayıplarımız haricindeki her şey telafi edilir fakat durmadan bu insanların endişeyle, tasayla yaşaması hakikat değil.”
Yapılan çalışmalarda bölge halkının görüşlerinin de alınması gerektiğine vurgulayan Destici, “Tabii ki mimarlarımız, etraf mühendislerimizin yanında bu bölgenin insanına, bu bölgenin kurallarını herkesten daha uygun bilen insanına kulak vermek lazım. O insan ne diyor, bence onu öncelik almak lazım. Onun deneyimlerine kesinlikle başvurmak lazım.” dedi.
Destici, derelerden yerleşim yerlerine gelen sular için daha büyük menfezler açılarak su yatakları oluşturulması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Su, yapıların ve binaların olmadığı, insanların yaşamadığı bölgelere yönlendirilirse bu işler büyük ölçüde çözülmüş olur diye düşünüyorum. Vatandaşlarımıza ve yaralananlara geçmiş olsun. En büyük duam kayıplarımızın bulunması. Olayın birinci anından itibaren burada hem yaraların sarılması hem kayıpların bulunması tıpkı vakitte hasar tespit çalışmaları için bulunan bakanlarımıza, öteki yetkililerimize JAK, AFAD, Kızılay, sivil toplum kuruluşlarımıza ve tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. bir daha yaralarımızı devlet-millet iş birliğiyle saracağız inşallah.”