Handke’nin “Son Misafirin Baladı”

Aslıhan2312

Co-Admin
Viyana–Bu, boynunda ölüm nefesi alan gezgin bir yalnızın ağıtı: Avusturya Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Peter Handke, neredeyse 81 yaşındayken “Son Misafirin Baladı”nı sunuyor. Derinlere kök salmış bir travma, aile, kayıp ve doğa hakkında rüya gibi bir anlatının başlangıç noktası oluyor.

Kitabın başında ana karakter ve anlatı karakteri olan Gregor, uzak bir kıtadan evine ziyarete döner. Ancak Gregor, ebeveynlerinin, kız kardeşinin ve bebeklerinin yanına giderken, kardeşi Hans’ın Yabancı Lejyoner olarak bir görevde öldürüldüğünü öğrenir. Gregor bunu ailesine anlatmaya cesaret edemez ve ailesinin evinden kaçar. Günlerce ve gecelerce, çeşitli barların arka odalarında, şehir ile kır arasındaki gri alanda ve harika açık havada dolaşır.

Olay örgüsü, Handke’nin çalışmalarında geçen ve aynı zamanda 2019’da Stockholm’de verdiği Nobel Ödülü konferansında da anlattığı bir aile hikayesine dayanıyor: Handke’nin amcası Gregor, İkinci Dünya Savaşı sırasında cephede geçirdiği tatil sırasında kardeşi Hans’ın savaştaki ölümü konusunda sessiz kaldı. Savaş. “Ballad”daki Hanlar sadece ölen adamın özelliklerini değil, aynı zamanda Handke’nin Hans olarak da anılan, çoktan ölmüş olan üvey kardeşinin özelliklerini de taşıyor.


Reklam | Okumaya devam etmek için kaydırın


Handke’nin son çalışmalarında insani ve kişilerarası yönler önemli bir rol oynuyor, ancak çoğu zaman yalnızca kabataslak çiziliyor. Bitkiler, manzaralar ve hava durumuyla ilgili açıklamalarında Handke, bir kez daha keskin ve çoğu zaman komik bir gözlemci olduğunu kanıtlıyor. Yazar, doğa tasvirlerini görkemli cümleler halinde topluyor ve bunları metninin çalılıkları arasına parlak sonbahar meyveleri gibi dağıtıyor.

Ancak doğa Gregor’a kurtuluş getirmez. Çünkü ölüm de orada gizleniyor. Sonunda, Handke’nin yalnızca yalnızlığı ve acıyı değil, aynı zamanda son sayfalardaki kahramanının umudunu da özetlediği yoğun şiirsel dil bir rahatlama sağlıyor.