Saliha
Yeni Üye
Kurtulmuş, BAŞKAN İmam Hatipliler Derneğince hazırlanan “İmam Hatip Kuşağının Önderleri” kitabının, Türkiye Müellifler Birliği İstanbul Şubesi’nde düzenlenen tanıtım toplantısındaki konuşmasında, kitaba katkı sağlamaya uğraş gösterdiğini belirtti. Kitabın bir devrin izlerinin toparlandığı, Türkiye’nin geneline ışık tutan bir çalışma olduğunu lisana getiren Kurtulmuş, kitabın belgesel olarak hazırlanması teklifinde bulundu. Merhum babası ötürüsıyla imam hatip okullarının gelişmesinde emeği olanları çocuk yaşta tanıma fırsatı bulduğunu aktaran Kurtulmuş, o periyoda küçük yaşında şahitlik ettiğine vurgu yaptı.
İmam hatip okulları probleminin yalnızca bir eğitim çalışması olmadığına işaret eden Kurtulmuş, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
“İmam hatip okulları, Türkiye’de Cumhuriyet tarihinde halkın geniş bölümlerinin üzerinde ittifak ettiği en değerli projelerden birisidir. şimdi toplumun bütün bölümlerince Vefa’daki o ilkokulun bulunduğu alanda birinci imam hatip olduğu andan itibaren büyük bir takviye verilmiştir, Anadolu’nun her tarafında verilmiştir. ötürüsıyla bu önemli bir eğitim ıslahatı, eğitimde ihtilal niteliğinde bir adımdır. hem de Türkiye’de toplumsal olarak artık büyük bölümlerin katıldığı, işin içerisinde yer aldığı kıymetli bir müşterek projedir, toplumsal bir projedir.”
Numan Kurtulmuş, imam hatiplerin Türkiye sosyolojisinin üst yanlışsız hareketlenmesini sağlayan kuruluşlar olduğunu kaydetti. Bu okulların varlığı, gelişmesi ya da geriye gitmesinin Türkiye’deki demokrasi tarihinin de göstergesi olduğuna değinen Kurtulmuş, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’de millet egemenliği ne vakit artmışsa ne vakit gelişmişse milletin siyasette kelam söyleme gücü ne vakit artmışsa imam hatip okullarının önünün açıldığını görüyoruz. Ne vakit bu okullar kapandıysa aslında bakıyorsunuz Türkiye’de ya darbeler olmuş ya da Türkiye’de millet iradesini yok sayan zihniyetler Türkiye’den almış başını gitmiş. 12 Mart’tan daha sonra, 12 Eylül’den daha sonra, 28 Şubat sürecinden daha sonra bu okulların önünün kesilmek istenmesinin sebepsiz olmadığını düşünüyorum. Bu manada Türkiye’yi doruktan inme şekillendirmek isteyen, artık kendilerine bakılırsa bir biçimde adam etmek isteyen, toplumu dizayn etmek isteyenler toplumun üst hakikat bu hareketliliğinden rahatsızlık duydukları için 12 Mart’ta da 12 Eylül’de de 28 Şubat’ta da bu okulların önünü kestiler.”
Kurtulmuş, ülkenin genç kuşaklarının en yüksek donanımla bu okullardan çıkabilmeleri için elden gelen her imkanı seferber edeceklerini kelamlarına ekledi. ÖNDER Genel Lideri Kamber Çal da 1950’li yılların başından bugünlere imam hatip okullarının 70 yıllık serüveninde yer alan, omuz veren, karınca sonucunca bu davaya hizmet eden büyüklerin aziz hatırlarını yaşatmak, onları yeni kuşaklara tanıtabilmek üzere yola çıktıklarını söz etti.
Çal, “bu biçimde bir çalışmayı bizlere nasip ettiği için ulu Rabb’ime hamdediyorum. Bu hoşlukların taşınmasına ve yeni jenerasyonlarla buluşturulmasına bizi vesile kıldığı için ne keyifli bize. Öte yandan, bu meşakkatli ve sıkıntı işe talip olan, bu emaneti yüklenen çok kıymetli dostlarıma, takımıma de teşekkürü bir borç biliyorum.” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Naif Yılmaz, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla, İlim Yayma Cemiyeti Genel Lideri Yusuf Tülün, BAŞKAN Genel Lider Yardımcısı Tayfur Esen, Türkiye Müellifler Birliği İstanbul Şube Lideri Mahmut Bıyıklı, ilahiyatçı-yazar Mehmet Ali Sarı, eğitim gönüllüsü İlknur Görçin ile kitabı kaleme alan gazeteci-yazar Fatma Gülşen Koçak da programda konuşma yaptı. Plaket ve ikram takdimi yapılan aktiflikte iştirakçiler hatıra fotoğrafı çektirdi.
LİDER İmam Hatipliler Derneği Yayınları’nca basımı yapılan kitapta, imam hatip okullarının kurulması ve akabinde Türkiye genelinde yaygınlaşmasının öyküsü, o günleri yaşayan isimler tarafınca anlatıldı. Türkiye’nin 81 vilayetindeki imam hatip davasına gönül vermiş isimlerle onların yakınları yahut talebeleriyle yapılan söyleşilerden oluşan çalışma, “Öncüler”, “Hocalar” ve “Talebeler” başlığı altında üç ciltlik kitapta toplandı.
İmam hatip okulları probleminin yalnızca bir eğitim çalışması olmadığına işaret eden Kurtulmuş, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
“İmam hatip okulları, Türkiye’de Cumhuriyet tarihinde halkın geniş bölümlerinin üzerinde ittifak ettiği en değerli projelerden birisidir. şimdi toplumun bütün bölümlerince Vefa’daki o ilkokulun bulunduğu alanda birinci imam hatip olduğu andan itibaren büyük bir takviye verilmiştir, Anadolu’nun her tarafında verilmiştir. ötürüsıyla bu önemli bir eğitim ıslahatı, eğitimde ihtilal niteliğinde bir adımdır. hem de Türkiye’de toplumsal olarak artık büyük bölümlerin katıldığı, işin içerisinde yer aldığı kıymetli bir müşterek projedir, toplumsal bir projedir.”
Numan Kurtulmuş, imam hatiplerin Türkiye sosyolojisinin üst yanlışsız hareketlenmesini sağlayan kuruluşlar olduğunu kaydetti. Bu okulların varlığı, gelişmesi ya da geriye gitmesinin Türkiye’deki demokrasi tarihinin de göstergesi olduğuna değinen Kurtulmuş, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’de millet egemenliği ne vakit artmışsa ne vakit gelişmişse milletin siyasette kelam söyleme gücü ne vakit artmışsa imam hatip okullarının önünün açıldığını görüyoruz. Ne vakit bu okullar kapandıysa aslında bakıyorsunuz Türkiye’de ya darbeler olmuş ya da Türkiye’de millet iradesini yok sayan zihniyetler Türkiye’den almış başını gitmiş. 12 Mart’tan daha sonra, 12 Eylül’den daha sonra, 28 Şubat sürecinden daha sonra bu okulların önünün kesilmek istenmesinin sebepsiz olmadığını düşünüyorum. Bu manada Türkiye’yi doruktan inme şekillendirmek isteyen, artık kendilerine bakılırsa bir biçimde adam etmek isteyen, toplumu dizayn etmek isteyenler toplumun üst hakikat bu hareketliliğinden rahatsızlık duydukları için 12 Mart’ta da 12 Eylül’de de 28 Şubat’ta da bu okulların önünü kestiler.”
Kurtulmuş, ülkenin genç kuşaklarının en yüksek donanımla bu okullardan çıkabilmeleri için elden gelen her imkanı seferber edeceklerini kelamlarına ekledi. ÖNDER Genel Lideri Kamber Çal da 1950’li yılların başından bugünlere imam hatip okullarının 70 yıllık serüveninde yer alan, omuz veren, karınca sonucunca bu davaya hizmet eden büyüklerin aziz hatırlarını yaşatmak, onları yeni kuşaklara tanıtabilmek üzere yola çıktıklarını söz etti.
Çal, “bu biçimde bir çalışmayı bizlere nasip ettiği için ulu Rabb’ime hamdediyorum. Bu hoşlukların taşınmasına ve yeni jenerasyonlarla buluşturulmasına bizi vesile kıldığı için ne keyifli bize. Öte yandan, bu meşakkatli ve sıkıntı işe talip olan, bu emaneti yüklenen çok kıymetli dostlarıma, takımıma de teşekkürü bir borç biliyorum.” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Naif Yılmaz, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla, İlim Yayma Cemiyeti Genel Lideri Yusuf Tülün, BAŞKAN Genel Lider Yardımcısı Tayfur Esen, Türkiye Müellifler Birliği İstanbul Şube Lideri Mahmut Bıyıklı, ilahiyatçı-yazar Mehmet Ali Sarı, eğitim gönüllüsü İlknur Görçin ile kitabı kaleme alan gazeteci-yazar Fatma Gülşen Koçak da programda konuşma yaptı. Plaket ve ikram takdimi yapılan aktiflikte iştirakçiler hatıra fotoğrafı çektirdi.
LİDER İmam Hatipliler Derneği Yayınları’nca basımı yapılan kitapta, imam hatip okullarının kurulması ve akabinde Türkiye genelinde yaygınlaşmasının öyküsü, o günleri yaşayan isimler tarafınca anlatıldı. Türkiye’nin 81 vilayetindeki imam hatip davasına gönül vermiş isimlerle onların yakınları yahut talebeleriyle yapılan söyleşilerden oluşan çalışma, “Öncüler”, “Hocalar” ve “Talebeler” başlığı altında üç ciltlik kitapta toplandı.