OzguN
Yeni Üye
İnşaat dtalimatında son bir yılda yaşanan yüzde 116’lık fiyat artışı inşaat bölümünü güç duruma soktu. Girdi maliyetlerindeki öngörülemez artışlar konusunda bakanlıklar ve ilgili kurumlar ile görüşmeler yaptıklarını kaydeden Türkiye Müteahhitler Birliği Lideri M. Erdal Eren, “İnşaat dtalimatında son bir yılda kaydedilen yüzde 116’lık fiyat artışı ne enflasyon, ne de kur artışı ile açıklanamamaktadır. fiyatların bu seviyede kalması halinde ekonomik konut üretimi mümkün olamayabilir. Mevcut fiyat farkı uygulaması ile kamu yatırımı projeleri de aksayabilir. Aktif ve adil bir fiyat farkı düzenlemesi gereksinimi artmıştır” dedi.
İnşaat dtalimatında son bir yılda yüzde 116’yı bulan fiyat artışı yaşandı. Girdi maliyetlerindeki artışlar 200’ü aşkın alt dala talep oluşturan inşaat bölümünü sıkıntı durumda bırakırken, bu gelişmeden ekonomik konut üretiminin ve kamu yatırımı projelerinin de sert halde etkilenebileceği belirtiliyor. Girdi maliyetlerindeki artış ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Lideri M. Erdal Eren, inşaat projelerine yansıyan öngörülmesi mümkün olmayan ek maliyetler niçiniyle bölümün karşı karşıya kaldığı sıkıntılara işaret ederken, salgının tesirlerine ek olarak son periyotta kesimin temel girdileri içerisinde ön sırada yer alan demir-çelik ve çimento fiyatlarındaki büyük artışlara dikkat çekti.
Ek önlem alınmazsa belirsizlik giderilemez
Yüksek girdi maliyeti artışları konusu ve paralelinde bölümde artan problemlere tahlil konusunda ilgili bakanlıklar ve kurumlar ile görüşmeler yürütüldüğünü anlatan TMB Lideri Eren, “Temel girdilerde öngörülmesi mümkün olmayan yüksek fiyat artışı, 200’ü aşkın iş koluyla direkt ilişkili, iktisadın lokomotifi sayılan inşaat bölümünü sıkıntı durumda bırakmıştır. Bölümün kıymetli girdileri içinde yer alan inşaat dtalimatında son bir yılda kaydedilen yüzde 116’lık fiyat artışı ne enflasyon, ne de kur artışları ile açıklanamamaktadır” dedi. Eren, salgınının global iktisat üstündeki olumsuz tesirleri ve dünya piyasalarındaki gelişmeler bir ortada değerlendirildiğinde, inşaat demiri meblağlarının ek önlem alınmadıkça kısa vadede olumlu istikamette değişmesi ve belirsizliğin giderilmesinin mümkün olmayacağı tasasını lisana getirdi.
Etkin ve adil fiyat farkı düzenlemesi gerekli
İnşaat demiri meblağlarının mevcut seviyede kalması halinde ekonomik konut üretiminin mümkün olamayabileceğine, mevcut fiyat farkı uygulaması ile kamu yatırımı projelerinin de aksayabileceğine dikkat çeken Eren, şöyleki devam etti: “İnşaat demiri ile ilgili fiyat farkı formülünde kullanılan endeks ortaya çıkan bu beklenmedik maliyeti karşılamaya yetmemektedir. Kamu yatırımlarında piyasa koşullarını hakikat bir biçimde yansıtacak endeksler kullanan, aktif ve adil bir fiyat farkı düzenlemesi yapılması gerekmektedir. Ayrıyeten demir çelik üreticilerinin bir nebze fedakârlık yapmaları beklenebilir.”
Hibya Haber Ajansı
İnşaat dtalimatında son bir yılda yüzde 116’yı bulan fiyat artışı yaşandı. Girdi maliyetlerindeki artışlar 200’ü aşkın alt dala talep oluşturan inşaat bölümünü sıkıntı durumda bırakırken, bu gelişmeden ekonomik konut üretiminin ve kamu yatırımı projelerinin de sert halde etkilenebileceği belirtiliyor. Girdi maliyetlerindeki artış ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Lideri M. Erdal Eren, inşaat projelerine yansıyan öngörülmesi mümkün olmayan ek maliyetler niçiniyle bölümün karşı karşıya kaldığı sıkıntılara işaret ederken, salgının tesirlerine ek olarak son periyotta kesimin temel girdileri içerisinde ön sırada yer alan demir-çelik ve çimento fiyatlarındaki büyük artışlara dikkat çekti.
Ek önlem alınmazsa belirsizlik giderilemez
Yüksek girdi maliyeti artışları konusu ve paralelinde bölümde artan problemlere tahlil konusunda ilgili bakanlıklar ve kurumlar ile görüşmeler yürütüldüğünü anlatan TMB Lideri Eren, “Temel girdilerde öngörülmesi mümkün olmayan yüksek fiyat artışı, 200’ü aşkın iş koluyla direkt ilişkili, iktisadın lokomotifi sayılan inşaat bölümünü sıkıntı durumda bırakmıştır. Bölümün kıymetli girdileri içinde yer alan inşaat dtalimatında son bir yılda kaydedilen yüzde 116’lık fiyat artışı ne enflasyon, ne de kur artışları ile açıklanamamaktadır” dedi. Eren, salgınının global iktisat üstündeki olumsuz tesirleri ve dünya piyasalarındaki gelişmeler bir ortada değerlendirildiğinde, inşaat demiri meblağlarının ek önlem alınmadıkça kısa vadede olumlu istikamette değişmesi ve belirsizliğin giderilmesinin mümkün olmayacağı tasasını lisana getirdi.
Etkin ve adil fiyat farkı düzenlemesi gerekli
İnşaat demiri meblağlarının mevcut seviyede kalması halinde ekonomik konut üretiminin mümkün olamayabileceğine, mevcut fiyat farkı uygulaması ile kamu yatırımı projelerinin de aksayabileceğine dikkat çeken Eren, şöyleki devam etti: “İnşaat demiri ile ilgili fiyat farkı formülünde kullanılan endeks ortaya çıkan bu beklenmedik maliyeti karşılamaya yetmemektedir. Kamu yatırımlarında piyasa koşullarını hakikat bir biçimde yansıtacak endeksler kullanan, aktif ve adil bir fiyat farkı düzenlemesi yapılması gerekmektedir. Ayrıyeten demir çelik üreticilerinin bir nebze fedakârlık yapmaları beklenebilir.”
Hibya Haber Ajansı