Saliha
Yeni Üye
MEHTAP GÖKDEMİR Ankara – CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, TBMM’deki makamında Milliyet’e konuştu. KHK’lılar için başlatılan çalışma ve vilayetlerde bu çerçevede yapılan toplantılardan yansıyanları aktaran Karaca, bu hususta yöneltilen tenkitlere karşılık verdi. Karaca, şunları söylemiş oldu:
NASIL BAŞLADI?: CHP’nin KHK çalışması 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün akabinde, 20 Temmuz’da ilan edilen sivil darbe kararında ihraçların başlamasıyla genel liderimizin talimatıyla kurulan komite ile başladı. 2018 seçim beyannamemiz de KHK’lılara ait CHP’nin neler yapacağı yazılı. KHK Platformları Birliği’nin 35 vilayetteki sözcüleriyle toplantı gerçekleştirdik.
OLMAYAN KIZI İHRAÇ niçinİ: Bir arkadaşımız, ‘Benim ihracım, kızımı FETÖ’nün okullarına göndermişim’ dedi. ‘Hangi okula gönderdiniz’ dedim. ‘Ben evli değilim ve kızım yok’ dedi. Hakkında dava açılmamış. Hakkında dava açılsa tahminen de kızının olmadığı bir biçimde ispat olacak. Ancak bu kişi olmayan kızından dolayı ihraç. Bir kişi ihraç ediliyorsa, hakkında katılaşmış yargı sonucu olması gerekiyor’.
MASUMİYET KARİNESİ: Bu insanları yargılayın. Şayet bu beşerler nitekim ihracı gerektirecek bir terör örgütü, Fetullahçı Terör Örgütü ile irtibatlı ise buyurun yargılayın. Bizim hukukumuzda masumiyet karinesi vardır. Masumiyet karinesi yok, suçluluk karinesi var. ‘Sen hatalısın, suçsuz olduğunu ispat edeceksiniz’ deniyor. Kanıtlar toplanmıyor. Şahıslar hakkında dava açılmıyor. Bir vatandaş dedi ki, ‘Ben bakılırsavime iade falan istemiyorum. Ben iade-i prestij istiyorum. Alnıma sürülen terörist lekesinin kaldırılmasını istiyorum’ dedi.
KHK’LILAR ANKETİ: Ailelerle birlikte 3-4 milyon civarında bir kitleden bahsediyoruz. 16 bin KHK’lının katıldığı bir anket de yaptık. Ulaşamadığımız kitleler de olabilir diyerek, bir anket yaptırdık. ‘KHK’lı olmadan evvelki durumları ve bugünkü bakış açıları; hem siyasete hem hükümete birebir zamandavlete hem topluma’. Çok ötekileştirilmişler.
AF DEMİYORUZ: CHP olarak her türlü darbeye ve darbe teşebbüsüne karşıyız. Her türlü terör örgütünü biz de lanetliyoruz. Evvel, Fetullahçı Terör Örgütü’nü ‘korumakla’ suçlandık. Biz, ‘Fetullahçılara af çıkarın’ demiyoruz. Adil yargılayın diyoruz. Nedir adil yargılanmak? hiç bir siyasi otoritenin baskısı olmaksızın ve oradaki yargıçlar ve savcılar kendilerinin de emsal bir suçlama ile karşı karşıya bırakılarak ihraç edilecekleri için endişe taşımadan, talimat gelmeden ve gerisinden kanuna, evraktaki kanıtlara ve vicdanına bakılırsa karar verilmesini istiyoruz. Masumiyet karinesi, hataların şahsiliği prensibi korunsun istiyoruz. Anayasa Mahkemesi sonucuna karşın barış akademisyenleri hâlâ niye bekletiliyor? 2 yıla yaklaşıyor, niye iade edilmiyor? O beşerler üniversitede akademisyenler, bilim üreten insanlardı, artık kitapcı, kırtasiyeci, kafe bunları yapıyorlar. Adil yargılatma talebi FETÖ’yü korumak mı? İhraç etmişsiniz, yargılamıyorsunuz. Yargılayacak bir durum yoksa vazifesine iade edin. OHAL Kurulu Anayasa Mahkemesi’nin üstünde mi? Değil.
RAPOR YAZILIYOR: Ayın 12’sinde Diyarbakır, 13’ünde Van, 14’ünde Malatya, bir daha sonraki hafta Trabzon, Samsun, bir daha sonraki hafta Kayseri. Dokuz vilayette daha yapacağız. Raporu yazmaya başladık. Anketi de ekleyeceğiz. Tahlil teklifleri olacak. Neler yaşadıkları olacak. En azından tahminen raporu okurlar da bu yaşanan sivil mevte, hukuksuzluğa dur diyecek bir irade ortaya koyabilirler.
TUTUKLAMA HUKUK DIŞI: (Denizli) Gençlik Kolları Liderimiz siyasi bir hal ile tutuklandı. Velev ki siyasi tenkitle ceza verecekler 1 yıl, birinci kere kabahat işlemiş 11 aya düşecek ya da daha aza düşecek. Paraya çevrilecek ve kararın açıklanmasının geri bırakılması. Kanun bunu gerektiriyor. Pekala niye tutuklu? Büsbütün hukuk dışı kanıtlarla, hukuk dışı yollarla elde edilmiş bir kanıt ile tutuklandı. Bunun üzerinden bir siyasi hesap aslında görülmeye çalışılıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar bu süreci taşıyacağız.
YENİ ANAYASA DAVETİ: En düzgün aslında anayasayı kimin yapacağının sonucunı millete sormak lazım. Derhal seçim desinler, seçimi yapalım, anayasayı seçimden daha sonraki o Meclis yapsın. Biz CHP olarak diyoruz ki anayasayı yapma yetkisi ne bu sisteme ne de bu Meclis’e aittir. Derhal, millete başvursunlar. Millet anayasayı kimin yapacağına karar versin.
NASIL BAŞLADI?: CHP’nin KHK çalışması 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün akabinde, 20 Temmuz’da ilan edilen sivil darbe kararında ihraçların başlamasıyla genel liderimizin talimatıyla kurulan komite ile başladı. 2018 seçim beyannamemiz de KHK’lılara ait CHP’nin neler yapacağı yazılı. KHK Platformları Birliği’nin 35 vilayetteki sözcüleriyle toplantı gerçekleştirdik.
OLMAYAN KIZI İHRAÇ niçinİ: Bir arkadaşımız, ‘Benim ihracım, kızımı FETÖ’nün okullarına göndermişim’ dedi. ‘Hangi okula gönderdiniz’ dedim. ‘Ben evli değilim ve kızım yok’ dedi. Hakkında dava açılmamış. Hakkında dava açılsa tahminen de kızının olmadığı bir biçimde ispat olacak. Ancak bu kişi olmayan kızından dolayı ihraç. Bir kişi ihraç ediliyorsa, hakkında katılaşmış yargı sonucu olması gerekiyor’.
MASUMİYET KARİNESİ: Bu insanları yargılayın. Şayet bu beşerler nitekim ihracı gerektirecek bir terör örgütü, Fetullahçı Terör Örgütü ile irtibatlı ise buyurun yargılayın. Bizim hukukumuzda masumiyet karinesi vardır. Masumiyet karinesi yok, suçluluk karinesi var. ‘Sen hatalısın, suçsuz olduğunu ispat edeceksiniz’ deniyor. Kanıtlar toplanmıyor. Şahıslar hakkında dava açılmıyor. Bir vatandaş dedi ki, ‘Ben bakılırsavime iade falan istemiyorum. Ben iade-i prestij istiyorum. Alnıma sürülen terörist lekesinin kaldırılmasını istiyorum’ dedi.
KHK’LILAR ANKETİ: Ailelerle birlikte 3-4 milyon civarında bir kitleden bahsediyoruz. 16 bin KHK’lının katıldığı bir anket de yaptık. Ulaşamadığımız kitleler de olabilir diyerek, bir anket yaptırdık. ‘KHK’lı olmadan evvelki durumları ve bugünkü bakış açıları; hem siyasete hem hükümete birebir zamandavlete hem topluma’. Çok ötekileştirilmişler.
AF DEMİYORUZ: CHP olarak her türlü darbeye ve darbe teşebbüsüne karşıyız. Her türlü terör örgütünü biz de lanetliyoruz. Evvel, Fetullahçı Terör Örgütü’nü ‘korumakla’ suçlandık. Biz, ‘Fetullahçılara af çıkarın’ demiyoruz. Adil yargılayın diyoruz. Nedir adil yargılanmak? hiç bir siyasi otoritenin baskısı olmaksızın ve oradaki yargıçlar ve savcılar kendilerinin de emsal bir suçlama ile karşı karşıya bırakılarak ihraç edilecekleri için endişe taşımadan, talimat gelmeden ve gerisinden kanuna, evraktaki kanıtlara ve vicdanına bakılırsa karar verilmesini istiyoruz. Masumiyet karinesi, hataların şahsiliği prensibi korunsun istiyoruz. Anayasa Mahkemesi sonucuna karşın barış akademisyenleri hâlâ niye bekletiliyor? 2 yıla yaklaşıyor, niye iade edilmiyor? O beşerler üniversitede akademisyenler, bilim üreten insanlardı, artık kitapcı, kırtasiyeci, kafe bunları yapıyorlar. Adil yargılatma talebi FETÖ’yü korumak mı? İhraç etmişsiniz, yargılamıyorsunuz. Yargılayacak bir durum yoksa vazifesine iade edin. OHAL Kurulu Anayasa Mahkemesi’nin üstünde mi? Değil.
RAPOR YAZILIYOR: Ayın 12’sinde Diyarbakır, 13’ünde Van, 14’ünde Malatya, bir daha sonraki hafta Trabzon, Samsun, bir daha sonraki hafta Kayseri. Dokuz vilayette daha yapacağız. Raporu yazmaya başladık. Anketi de ekleyeceğiz. Tahlil teklifleri olacak. Neler yaşadıkları olacak. En azından tahminen raporu okurlar da bu yaşanan sivil mevte, hukuksuzluğa dur diyecek bir irade ortaya koyabilirler.
TUTUKLAMA HUKUK DIŞI: (Denizli) Gençlik Kolları Liderimiz siyasi bir hal ile tutuklandı. Velev ki siyasi tenkitle ceza verecekler 1 yıl, birinci kere kabahat işlemiş 11 aya düşecek ya da daha aza düşecek. Paraya çevrilecek ve kararın açıklanmasının geri bırakılması. Kanun bunu gerektiriyor. Pekala niye tutuklu? Büsbütün hukuk dışı kanıtlarla, hukuk dışı yollarla elde edilmiş bir kanıt ile tutuklandı. Bunun üzerinden bir siyasi hesap aslında görülmeye çalışılıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar bu süreci taşıyacağız.
YENİ ANAYASA DAVETİ: En düzgün aslında anayasayı kimin yapacağının sonucunı millete sormak lazım. Derhal seçim desinler, seçimi yapalım, anayasayı seçimden daha sonraki o Meclis yapsın. Biz CHP olarak diyoruz ki anayasayı yapma yetkisi ne bu sisteme ne de bu Meclis’e aittir. Derhal, millete başvursunlar. Millet anayasayı kimin yapacağına karar versin.