Saliha
Yeni Üye
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin küme toplantısında konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu’nu ziyaret ettiğini anımsatarak, “Devlet, bizim devletimiz. Devletin kurumlarına sahip çıkmak, onların yasal çerçevede çalışmasını özendirmek en epey CHP’ye yakışır. Fiyat istikrarından Merkez Bankası sorumlu; ancak fiyatlar durmuyor. niye bu biçimde? Sıcak siyaset Merkez Bankası’na müdahale ediyor. Merkez Bankası’nın kasasında 123 milyar dolar para var; ancak diğerlerinin ödünç parası. O para bize ilişkin değil. 123 milyar doların bir senti bile Merkez Bankası’nın kendi parası değil. 128 milyar doları kim aldı? Merkez Bankası’nın dolar satması lazım lakin satamıyor. Kasadaki para kendi parası değil, diğerinin parası. Millet İttifakı iktidarında Merkez Bankası saat üzere çalışacak. nazaranceksiniz iktisadın nasıl düzeldiğini. Merkez Bankası’nın kendi kültürü var. Dışarıdan eleman getirmek hakikat değil. Külçeşidini yok eder. Merkez Bankası’nın kasasından alınan 128 milyar doların Maliye Bakanı’na bırakıldığı süreci unutmadık. Hangi kurla kime satıldığını bilmiyoruz. Hazine’nin internet sitesine girin. Her ay 2 milyar 271 milyon 284 bin dolar faiz ödeniyor. Her saat başı ödenen faiz 3 milyon 111 bin 689 dolar. Bunu dolarla ihale alanlar mı ödüyor, zinhar. Bunu ülkenin yoksul fukarası ödüyor” diye konuştu.
‘MAFYATİK BAĞLANTILARA GİRENLERİ TEHDİT EDİYORUM’
Kılıçdaroğlu, memurlara nazaranvlerini yapmaları için bir görüntü paylaştığını anımsatarak şöyleki konuştu:
“Devlet memurlarına ‘bakılırsavinizi yapın’ dedim. ‘Kanun dışı işleri buyruk olarak telakki edemezsiniz’ dedim. Bundan rahatsız oluyorlar. İkili bir yapı ortaya çıktı. Biri, devleti için çalışan memurlar; başkası saray için, rantiye için, uyuşturucu baronu için çalışanlar. Devlet memurlarına ‘bakılırsavinizi yapın’ dedim. ‘Kim yasa dışı talimat verirse orada durun ve yapmayın, hırsızlığa bulaşmayın’ dedim. Saray ve şürekası savcılığa hata duyurusunda bulunacaklarmış, bulunmazsanız namertsiniz. Yasal ölçüler ortasında çalışan hiç kimseyi tehdit etmek benim haddim değildir. Kim devlete hizmet ediyorsa başımın üstünde yeri vardır. Ancak mafyatik münasebetlere girenleri tehdit ediyorum. Kimsenin hakkını yedirmeyeceğim. Bütün kamu nazaranvlilerine sesleniyorum; nazaranvinizi millet ismine yapınız, mafyatik ilgiler sizi zorlarsa bu kardeşinize haber verin, oraya gelip onların başına çökeceğim.”
‘VAKIFLAR KAMU İÇİN ÇALIŞIR’
Kılıçdaroğlu, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) hakkındaki argümanlara yönelik şunları söylemiş oldu:
“Vakıflar kamu için çalışırlar. Elde ettikleri gelirleri, yaptıkları harcamaları açıklarlar. Erdoğan ailesinin vakıflarının belediyelerden, devletten, vatandaşlardan, tahsis edilen binaların kiralarından ne kadar para topladıklarını bilmiyoruz. Mahkemelerin bağımsızlığı üzerine inşa edilen 138’inci madde ‘hiç bir makam, organ, mevki yargı ytesirinin kullanılmasında mahkemelere talimat veremez’ diyor. Vakıf var TÜGVA. Belediye diyor ki ‘tahsis edilen yer hedefe uygun kullanılmıyor’. Mahkeme ‘iade edeceksin’ diyor. İtiraz ediyor. Yönetim Mahkemesi de ‘iade edeceksin’ diyor. Gidiyorsun teslim almaya polisler diziliyor. Devletin polisine talimat veriliyor yargı sonucunın uygulanmaması için. Polisler buyruk kulu. Sorun kimde? Talimatı verende. Sen hangi gücüne yetkine dayanarak yargı sonucunı uygulamıyorsun? bu biçimde bir yetkiyi sana kim verdi?”
‘MAFYATİK BAĞLANTILARA GİRENLERİ TEHDİT EDİYORUM’
Kılıçdaroğlu, memurlara nazaranvlerini yapmaları için bir görüntü paylaştığını anımsatarak şöyleki konuştu:
“Devlet memurlarına ‘bakılırsavinizi yapın’ dedim. ‘Kanun dışı işleri buyruk olarak telakki edemezsiniz’ dedim. Bundan rahatsız oluyorlar. İkili bir yapı ortaya çıktı. Biri, devleti için çalışan memurlar; başkası saray için, rantiye için, uyuşturucu baronu için çalışanlar. Devlet memurlarına ‘bakılırsavinizi yapın’ dedim. ‘Kim yasa dışı talimat verirse orada durun ve yapmayın, hırsızlığa bulaşmayın’ dedim. Saray ve şürekası savcılığa hata duyurusunda bulunacaklarmış, bulunmazsanız namertsiniz. Yasal ölçüler ortasında çalışan hiç kimseyi tehdit etmek benim haddim değildir. Kim devlete hizmet ediyorsa başımın üstünde yeri vardır. Ancak mafyatik münasebetlere girenleri tehdit ediyorum. Kimsenin hakkını yedirmeyeceğim. Bütün kamu nazaranvlilerine sesleniyorum; nazaranvinizi millet ismine yapınız, mafyatik ilgiler sizi zorlarsa bu kardeşinize haber verin, oraya gelip onların başına çökeceğim.”
‘VAKIFLAR KAMU İÇİN ÇALIŞIR’
Kılıçdaroğlu, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) hakkındaki argümanlara yönelik şunları söylemiş oldu:
“Vakıflar kamu için çalışırlar. Elde ettikleri gelirleri, yaptıkları harcamaları açıklarlar. Erdoğan ailesinin vakıflarının belediyelerden, devletten, vatandaşlardan, tahsis edilen binaların kiralarından ne kadar para topladıklarını bilmiyoruz. Mahkemelerin bağımsızlığı üzerine inşa edilen 138’inci madde ‘hiç bir makam, organ, mevki yargı ytesirinin kullanılmasında mahkemelere talimat veremez’ diyor. Vakıf var TÜGVA. Belediye diyor ki ‘tahsis edilen yer hedefe uygun kullanılmıyor’. Mahkeme ‘iade edeceksin’ diyor. İtiraz ediyor. Yönetim Mahkemesi de ‘iade edeceksin’ diyor. Gidiyorsun teslim almaya polisler diziliyor. Devletin polisine talimat veriliyor yargı sonucunın uygulanmaması için. Polisler buyruk kulu. Sorun kimde? Talimatı verende. Sen hangi gücüne yetkine dayanarak yargı sonucunı uygulamıyorsun? bu biçimde bir yetkiyi sana kim verdi?”