Saliha
Yeni Üye
Cumhurbaşkanı Tatar, Anadolu Ajansının (AA) “Global Bağlantı Ortağı” olduğu ve 18-20 Haziran’da Antalya’da düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’na (ADF) katılmasının akabinde KKTC’ye döndü.
Türkiye ziyaretine ait Ercan Havalimanı’nda basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Tatar, Antalya’da çeşitli ülkelerin devlet liderleri ve dışişleri bakanlarına, Kıbrıs’taki gerçekleri, Kıbrıs Türk halkının konumunu ve nisanda Cenevre’deki gayriresmi Kıbrıs konferansında ortaya koydukları yeni siyaseti anlatma fırsatı bulduklarını kaydetti.
Tatar, “Çoğu ülke Kıbrıs probleminin bilgilerinı bilmiyor. Biz bu biçimde bir görüşmede kendilerine bugünlere nerelerden ve nasıl bugünlere gelindiğini anlatma fırsatı bulduk. Bizim oradaki en büyük gücümüz Türkiye’nin yüküydü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın forumun açılış konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının ‘iki devletli temelde’ bir mutabakat yapması gerektiğini tabir etmiştir. Biz de Türkiye ile birlikte büyük bir mutabakat içerisinde yürüttüğümüz siyasetin dünya genelinde kabul görmesi için bağlantılarımızı ve toplantılarımızı sürdürmekteyiz.” diye konuştu.
Antalya’da ayrıyeten iş insanları ve basın kuruluşları ile de görüşme fırsatı bulduklarını belirten Tatar, turizm ve yatırım imkanlarını konuştuklarını söylemiş oldu.
“Kıbrıs sorunu, bizim için egemenlik kavgasıdır”
Tatar, bu biçimde toplantılarda Kıbrıs’ın gerçeklerini anlatma imkanı bulabilmelerinin büyük bir fırsat olduğunun altını çizerek, şu biçimde konuştu:
“Kıbrıs gerçeklerini ve gelinen kademedeki durumu anlattığınızda karşı tarafların buna sempati duyması muhakkaktır. görüşmede yaptığım konuşmada da söylemiş olduğim üzere, artık sempati kâfi değil, hareket bekliyoruz. Kıbrıs problemi, bizim için egemenlik arbedesidir. Kıbrıs’ta Türkler ve Rumlar olmak üzere iki başka halk vardır. Yalnızca Rumların tanınmış olması ve AB üyeliğinin avantajını kullanmaları bize yapılan bir haksızlıktır, asimetrik durumun ve statükonun devamı manasındadır. ötürüsıyla bunun kabul edilemez olduğunu, buradaki konumu kimsenin zorla bize empoze edemeyeceğini, şu andaki statükonun değişebilmesi için mutlak surette Kıbrıs Türk halkının hükümran eşitliğinin ve memleketler arası eşit statüsünün kabul edilmesi gerektiğini söylemiş olduk. esasen bunu dediğinizde, Kıbrıs sorununu bilmeyen birileri size ‘bundan daha doğal ne olabilir’ der. Rumların otoritelerini nasıl istismar ettiklerini, Kıbrıs Cumhuriyeti güya olduğu üzere Rumlara aitmiş üzere, siyasetin ne kadar istismar edildiğini dünya kamuoyu bilmiyor ancak detaylarıyla anlattığınızda büyük bir anlayış ve sempati doğuyor. ötürüsıyla bizim işimiz bu saatten daha sonra bütün dünyaya bütün toplantı ve farklı platformlarda ziyaretler de yaparak bunları anlatmaktır.”
Tatar, AB Dış Bağlantılar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in de Antalya’da olduğunu ve görüşme talep ettiklerini lakin Borrell’in Rum tarafınca alacağı yansılardan ötürü toplantıdan çekindiğini bildirdi.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Müzakereci Ergun Olgun’un da yanında olduğu bir ortamda Borrell’in kendisiyle yan yana gelmekten çekindiğini söz eden Tatar, Borrell’in Antalya’da “ortamın pek müsait olmadığı” nedeni öne sürülerek kendisini Brüksel’e davet edeceği tarafında bir bildiri ilettiğini deklare etti.
Tatar, “Borrell’in bu biçimde bir görüşmede KKTC Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin niye sorun yaratacağını anlamakta kuvvetlik çekiyorum.” dedi.
Türkiye ziyaretine ait Ercan Havalimanı’nda basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Tatar, Antalya’da çeşitli ülkelerin devlet liderleri ve dışişleri bakanlarına, Kıbrıs’taki gerçekleri, Kıbrıs Türk halkının konumunu ve nisanda Cenevre’deki gayriresmi Kıbrıs konferansında ortaya koydukları yeni siyaseti anlatma fırsatı bulduklarını kaydetti.
Tatar, “Çoğu ülke Kıbrıs probleminin bilgilerinı bilmiyor. Biz bu biçimde bir görüşmede kendilerine bugünlere nerelerden ve nasıl bugünlere gelindiğini anlatma fırsatı bulduk. Bizim oradaki en büyük gücümüz Türkiye’nin yüküydü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın forumun açılış konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının ‘iki devletli temelde’ bir mutabakat yapması gerektiğini tabir etmiştir. Biz de Türkiye ile birlikte büyük bir mutabakat içerisinde yürüttüğümüz siyasetin dünya genelinde kabul görmesi için bağlantılarımızı ve toplantılarımızı sürdürmekteyiz.” diye konuştu.
Antalya’da ayrıyeten iş insanları ve basın kuruluşları ile de görüşme fırsatı bulduklarını belirten Tatar, turizm ve yatırım imkanlarını konuştuklarını söylemiş oldu.
“Kıbrıs sorunu, bizim için egemenlik kavgasıdır”
Tatar, bu biçimde toplantılarda Kıbrıs’ın gerçeklerini anlatma imkanı bulabilmelerinin büyük bir fırsat olduğunun altını çizerek, şu biçimde konuştu:
“Kıbrıs gerçeklerini ve gelinen kademedeki durumu anlattığınızda karşı tarafların buna sempati duyması muhakkaktır. görüşmede yaptığım konuşmada da söylemiş olduğim üzere, artık sempati kâfi değil, hareket bekliyoruz. Kıbrıs problemi, bizim için egemenlik arbedesidir. Kıbrıs’ta Türkler ve Rumlar olmak üzere iki başka halk vardır. Yalnızca Rumların tanınmış olması ve AB üyeliğinin avantajını kullanmaları bize yapılan bir haksızlıktır, asimetrik durumun ve statükonun devamı manasındadır. ötürüsıyla bunun kabul edilemez olduğunu, buradaki konumu kimsenin zorla bize empoze edemeyeceğini, şu andaki statükonun değişebilmesi için mutlak surette Kıbrıs Türk halkının hükümran eşitliğinin ve memleketler arası eşit statüsünün kabul edilmesi gerektiğini söylemiş olduk. esasen bunu dediğinizde, Kıbrıs sorununu bilmeyen birileri size ‘bundan daha doğal ne olabilir’ der. Rumların otoritelerini nasıl istismar ettiklerini, Kıbrıs Cumhuriyeti güya olduğu üzere Rumlara aitmiş üzere, siyasetin ne kadar istismar edildiğini dünya kamuoyu bilmiyor ancak detaylarıyla anlattığınızda büyük bir anlayış ve sempati doğuyor. ötürüsıyla bizim işimiz bu saatten daha sonra bütün dünyaya bütün toplantı ve farklı platformlarda ziyaretler de yaparak bunları anlatmaktır.”
Tatar, AB Dış Bağlantılar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in de Antalya’da olduğunu ve görüşme talep ettiklerini lakin Borrell’in Rum tarafınca alacağı yansılardan ötürü toplantıdan çekindiğini bildirdi.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Müzakereci Ergun Olgun’un da yanında olduğu bir ortamda Borrell’in kendisiyle yan yana gelmekten çekindiğini söz eden Tatar, Borrell’in Antalya’da “ortamın pek müsait olmadığı” nedeni öne sürülerek kendisini Brüksel’e davet edeceği tarafında bir bildiri ilettiğini deklare etti.
Tatar, “Borrell’in bu biçimde bir görüşmede KKTC Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin niye sorun yaratacağını anlamakta kuvvetlik çekiyorum.” dedi.