Saliha
Yeni Üye
AK Parti Merkez Yürütme Konseyi (MYK), dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK gündemine ait düzenlediği basın toplantısında özetle şunları söylemiş oldu:
SAVAŞI BÖLGEMİZ KALDIRAMAZ: (Ukrayna krizi) Cumhurbaşkanımızın verdiği bildirilerle Türkiye, hem Rusya tıpkı vakitte Ukrayna tarafında olumlu karşılanan bir iradeyi ortaya koyuyor. Bu, Türkiye’nin dış siyasette etkisiz olduğu biçimindeki yaklaşımlara verilebilecek en kuvvetli karşılıklardan birisidir. Dünyanın en değerli ülkeleri bu krizin yalnızca bir tarafına hitap ederken, sayın Cumhurbaşkanımız krizin her iki tarafına da hitap edebiliyor. Yeni bir krizi, savaşı, bölgemiz hiç bir biçimde kaldıramayacaktır. Bu bir domino taşı tesiriyle öbür krizlere niye olabilecektir.
TANSİYONU DÜŞÜRÜR: Sayın Cumhurbaşkanımızın Ukrayna ziyareti, tansiyonun düşürülmesi bakımından hayli kıymetli olacaktır. Sayın Putin ile görüşme yüz yüze mi olur, telefonla mı olur, bu sayın Cumhurbaşkanımız ve Putin’in takdiridir.
AHLÂK YOKSUNLUĞU, PESPAYELİK: Gazeteci sıfatı taşıyan Sedef Kabaş isimli kişinin yaptığı şey hiç bir biçimde kabul edilemeyecek, ahlâksız bir davranış biçimidir. Başlı başına bir ahlâk yoksunluğu ve pespayeliktir. Milletin konutu olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne birisinin edepsizce ‘ahır’ demesini legal nazarann birisi var ise söz hürriyetinden hiç bir şey anlamamış demektir. Bu millete hakarettir. Bu kelamları yasal gorenlere şunu sormak lazım: Tıpkı kelamlar, sizin siyasi liderlerinize, çalıştığınız kuruma söylense bunu makul kabul eder misiniz?
HİMAYE EDİYORLAR: Hakaret siyasetine de nefret siyasetine de asla geçit vermeyeceğiz. Lakin burada her insanın bilmesi gereken bir şey var. bu türlü nefret cürümlerinin bu kadar kolay işlenebilmesi aslında nefret siyasetinin himayesi yüzünden oluyor. Birileri nefret siyaseti vasıtasıyla bunları himaye etmeseler, bunların ardına siyasi irade koymasalar, bu olaylar gerçekleştiğinde kınamak yerine siyasi şemsiye oluşturmasalar aslında bu nefret söylemi daha da gerilemiş olacak.
ATATÜRK’TEN BERİ VAR: (CHP’nin cumhurbaşkanına hakaret kabahatinin kaldırılmasına yönelik yasa teklifi) Dünyanın her tarafında devlet liderlerine, cumhurbaşkanlarına hakaretin cezai müeyyidesi var. Türkiye’de 1926’dan beri, Atatürk vaktinden beri var.
SUSMAMIZI BEKLEMEYİN: Sistematik olarak nefret siyaseti pandemisi oluşturmaya ve demokrasimizi kuşatmaya çalışıyorlar. İki aydır sistematik biçimde bir epidemi oluşturarak bütün demokratik gündemi felç etmeye çalışıyorlar. Biz buna direndiğimizde ‘muhalifler susturuluyor’ deniyor. Bizim susmamızı beklemeyin. Biz bunun en kuvvetli yanıtını vereceğiz. AK Parti’nin bu direnişi demokratik bir direniştir.
Erdoğan’dan hata duyurusu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’li Engin Özkoç ve Aykut Erdoğdu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na hata duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın yaptığı kabahat duyurusunun dilekçesinde, 14 Ocak 2022’de Tele1’de yayınlanan programda Özkoç ve Erdoğdu’nun kullandığı kelamların kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olduğu, iftira ve hakaret boyutuna vardığı vurgulandı. Dilekçede Özkoç ve Erdoğdu hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret’ kabahatinden soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması istendi.
SAVAŞI BÖLGEMİZ KALDIRAMAZ: (Ukrayna krizi) Cumhurbaşkanımızın verdiği bildirilerle Türkiye, hem Rusya tıpkı vakitte Ukrayna tarafında olumlu karşılanan bir iradeyi ortaya koyuyor. Bu, Türkiye’nin dış siyasette etkisiz olduğu biçimindeki yaklaşımlara verilebilecek en kuvvetli karşılıklardan birisidir. Dünyanın en değerli ülkeleri bu krizin yalnızca bir tarafına hitap ederken, sayın Cumhurbaşkanımız krizin her iki tarafına da hitap edebiliyor. Yeni bir krizi, savaşı, bölgemiz hiç bir biçimde kaldıramayacaktır. Bu bir domino taşı tesiriyle öbür krizlere niye olabilecektir.
TANSİYONU DÜŞÜRÜR: Sayın Cumhurbaşkanımızın Ukrayna ziyareti, tansiyonun düşürülmesi bakımından hayli kıymetli olacaktır. Sayın Putin ile görüşme yüz yüze mi olur, telefonla mı olur, bu sayın Cumhurbaşkanımız ve Putin’in takdiridir.
AHLÂK YOKSUNLUĞU, PESPAYELİK: Gazeteci sıfatı taşıyan Sedef Kabaş isimli kişinin yaptığı şey hiç bir biçimde kabul edilemeyecek, ahlâksız bir davranış biçimidir. Başlı başına bir ahlâk yoksunluğu ve pespayeliktir. Milletin konutu olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne birisinin edepsizce ‘ahır’ demesini legal nazarann birisi var ise söz hürriyetinden hiç bir şey anlamamış demektir. Bu millete hakarettir. Bu kelamları yasal gorenlere şunu sormak lazım: Tıpkı kelamlar, sizin siyasi liderlerinize, çalıştığınız kuruma söylense bunu makul kabul eder misiniz?
HİMAYE EDİYORLAR: Hakaret siyasetine de nefret siyasetine de asla geçit vermeyeceğiz. Lakin burada her insanın bilmesi gereken bir şey var. bu türlü nefret cürümlerinin bu kadar kolay işlenebilmesi aslında nefret siyasetinin himayesi yüzünden oluyor. Birileri nefret siyaseti vasıtasıyla bunları himaye etmeseler, bunların ardına siyasi irade koymasalar, bu olaylar gerçekleştiğinde kınamak yerine siyasi şemsiye oluşturmasalar aslında bu nefret söylemi daha da gerilemiş olacak.
ATATÜRK’TEN BERİ VAR: (CHP’nin cumhurbaşkanına hakaret kabahatinin kaldırılmasına yönelik yasa teklifi) Dünyanın her tarafında devlet liderlerine, cumhurbaşkanlarına hakaretin cezai müeyyidesi var. Türkiye’de 1926’dan beri, Atatürk vaktinden beri var.
SUSMAMIZI BEKLEMEYİN: Sistematik olarak nefret siyaseti pandemisi oluşturmaya ve demokrasimizi kuşatmaya çalışıyorlar. İki aydır sistematik biçimde bir epidemi oluşturarak bütün demokratik gündemi felç etmeye çalışıyorlar. Biz buna direndiğimizde ‘muhalifler susturuluyor’ deniyor. Bizim susmamızı beklemeyin. Biz bunun en kuvvetli yanıtını vereceğiz. AK Parti’nin bu direnişi demokratik bir direniştir.
Erdoğan’dan hata duyurusu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’li Engin Özkoç ve Aykut Erdoğdu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na hata duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın yaptığı kabahat duyurusunun dilekçesinde, 14 Ocak 2022’de Tele1’de yayınlanan programda Özkoç ve Erdoğdu’nun kullandığı kelamların kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olduğu, iftira ve hakaret boyutuna vardığı vurgulandı. Dilekçede Özkoç ve Erdoğdu hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret’ kabahatinden soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması istendi.