Aslıhan2312
Co-Admin
Berlin üniversitelerinden 100'e yakın öğretmen, diğer üniversitelerden 150'den fazla öğretmenle birlikte, Berlin Özgür Üniversitesi Rektörü Günter Ziegler'i, kendi öğrencilerine yönelik polis operasyonu başlattığı için açık bir açıklama yaparak eleştirdi.
Salı günü polis tarafından sonlandırılan Özgür Üniversite gerekçesiyle Filistin yanlısı protestoyla ilgili. Polis çarşamba günü yaptığı duyuruda, İsrail ve polis karşıtı sloganların atıldığını duyurdu. Bireysel kişiler kışkırtma ve izinsiz girme nedeniyle geçici olarak tutuklandı. Soruşturmalar başlatılacaktı.
Günaydın Berlin
Bülten
Kayıt olduğunuz için teşekkürler.
E-postayla bir onay alacaksınız.
Açıklamada, öz imajlarının onları öğrencileri korumaya ve onları asla polis şiddetine maruz bırakmaya mecbur bıraktığı belirtiliyor. İmzacılar, protesto kampının taleplerini kabul etseler de etmeseler de imza attıklarını vurguluyor. Barışçıl protesto hakkını savunmak istiyorlar. Buna üniversite binalarının işgali de dahildir. “Toplanma ve ifade özgürlüğü, üniversitelerde de ve özellikle korunması gereken temel demokratik haklardır” diyor. Refah'ın bombalanacağı duyurusu ve Gazze'de kötüleşen insani kriz göz önüne alındığında, protestocuların endişelerinin aciliyeti, belirli talepleri paylaşmayan veya seçilen eylem biçimini uygun bulmayanlar için de anlaşılabilir olmalıdır.
Günter Ziegler ise RBB “Abendschau”da üniversitelerin protesto kamplarının yeri değil, bilimsel diyalog ve değişimin yeri olduğunu söyledi. FU, diğer üniversiteler gibi açık bir yerdir. Ziegler, diyaloğu geliştirmeye devam edeceğimizi ve insanları araştırma ve öğretim konularını uygun bir çerçevede tartışmaya davet edeceğimizi söyledi.
Her ikisi de Humboldt Üniversitesi'nde ders veren filozof Rahel Jaeggi ve entegrasyon araştırmacısı Naika Foroutan ile Özgür Üniversite'den tarihçi Sebastian Conrad'ın da aralarında bulunduğu öğretmenler, bunun temel haklarla korunan protesto için bir ön koşul olmadığını yazıyor. Berlin diyalogunu hedefliyor. Diğer üniversitelerden önde gelen imzacılar arasında Oliver Nachtwey, Mithu Sanyal, filozof Eva von Redecker ve Diederich Diederichsen yer alıyor.
Asta, FU Başkanının istifasını istedi
Açıklamada, diyalojik ve şiddet içermeyen bir çözüm için mümkün olduğu kadar uzun süre çaba göstermenin üniversite yönetiminin görevlerinden biri olduğu ifade edildi. “FU Berlin Yönetim Kurulu, önceden görüşme teklifi yapılmaksızın protesto kampının polis tarafından boşaltılmasını sağlayarak bu görevini ihlal etmiştir.” Anayasal olarak korunan barışçıl toplanma hakkı, ifade edilen görüş ne olursa olsun geçerlidir.
FU Başkanı Ziegler'e göre göstericiler ayrıca üniversitedeki oda ve amfileri işgal etmek için zorla girmeye çalıştı. Maddi hasar oluştu. FU suç duyurusunda bulundu. Ancak bildiriyi imzalayanlar, cezai kovuşturmadan kaçınılmasını talep ediyor. “Biz öğretmenler ve üniversiteler olarak misyonumuzu ancak tartışma ve münazara yoluyla yerine getirebiliriz.”
FU'nun Genel Öğrenci Komitesi Asta da web sitesinde, barışçıl bir protestonun şiddet yoluyla tahliye edilmesinin çok tehlikeli ve kesinlikle orantısız olduğunu düşündüğünü duyurdu. Bunu ifade özgürlüğüne ve toplanma özgürlüğüne yönelik bir saldırı olarak görüyoruz” dedi.
Asta, üniversitenin öğrencilere yönelik eylemlerini baskıcı ve tırmandırıcı olarak nitelendiriyor. “Sözde özgür üniversitenin yönetim kurulu, öğrencilerin polis tarafından şiddet yoluyla tahliye edilmesinden ve tehlikeye atılmasından sorumludur. Bu nedenle Yönetim Kurulunu derhal istifaya çağırıyoruz.”
Alman-İsrail Derneği Başkanı Volker Beck açıklamayı eleştirdi
Tikvah Enstitüsü Genel Müdürü ve Alman-İsrail Topluluğu Başkanı Volker Beck de öğretmenlerin Platform'daki açıklamalarını eleştirdi. Berlin'den Gazze'ye İntifada gibi şiddet çağrıları muhtemelen 'eleştirel kamuoyunun alanları' kategorisine giriyor. Gelecekte bunlar muhtemelen ‘Yahudilerin bulunmadığı alanlar’ olacak.”
Makalenin orijinal versiyonunda bazı protestocuların yasaklı sloganlar attığı belirtildi. DPA, bir polis sözcüsünün Salı günü söylediklerini aktardı. Polisin 8 Mayıs'taki basın açıklamasında İsrail karşıtı ve polis karşıtı sloganlardan bahsediliyordu.
Salı günü polis tarafından sonlandırılan Özgür Üniversite gerekçesiyle Filistin yanlısı protestoyla ilgili. Polis çarşamba günü yaptığı duyuruda, İsrail ve polis karşıtı sloganların atıldığını duyurdu. Bireysel kişiler kışkırtma ve izinsiz girme nedeniyle geçici olarak tutuklandı. Soruşturmalar başlatılacaktı.
Günaydın Berlin
Bülten
Kayıt olduğunuz için teşekkürler.
E-postayla bir onay alacaksınız.
Açıklamada, öz imajlarının onları öğrencileri korumaya ve onları asla polis şiddetine maruz bırakmaya mecbur bıraktığı belirtiliyor. İmzacılar, protesto kampının taleplerini kabul etseler de etmeseler de imza attıklarını vurguluyor. Barışçıl protesto hakkını savunmak istiyorlar. Buna üniversite binalarının işgali de dahildir. “Toplanma ve ifade özgürlüğü, üniversitelerde de ve özellikle korunması gereken temel demokratik haklardır” diyor. Refah'ın bombalanacağı duyurusu ve Gazze'de kötüleşen insani kriz göz önüne alındığında, protestocuların endişelerinin aciliyeti, belirli talepleri paylaşmayan veya seçilen eylem biçimini uygun bulmayanlar için de anlaşılabilir olmalıdır.
Günter Ziegler ise RBB “Abendschau”da üniversitelerin protesto kamplarının yeri değil, bilimsel diyalog ve değişimin yeri olduğunu söyledi. FU, diğer üniversiteler gibi açık bir yerdir. Ziegler, diyaloğu geliştirmeye devam edeceğimizi ve insanları araştırma ve öğretim konularını uygun bir çerçevede tartışmaya davet edeceğimizi söyledi.
Her ikisi de Humboldt Üniversitesi'nde ders veren filozof Rahel Jaeggi ve entegrasyon araştırmacısı Naika Foroutan ile Özgür Üniversite'den tarihçi Sebastian Conrad'ın da aralarında bulunduğu öğretmenler, bunun temel haklarla korunan protesto için bir ön koşul olmadığını yazıyor. Berlin diyalogunu hedefliyor. Diğer üniversitelerden önde gelen imzacılar arasında Oliver Nachtwey, Mithu Sanyal, filozof Eva von Redecker ve Diederich Diederichsen yer alıyor.
Asta, FU Başkanının istifasını istedi
Açıklamada, diyalojik ve şiddet içermeyen bir çözüm için mümkün olduğu kadar uzun süre çaba göstermenin üniversite yönetiminin görevlerinden biri olduğu ifade edildi. “FU Berlin Yönetim Kurulu, önceden görüşme teklifi yapılmaksızın protesto kampının polis tarafından boşaltılmasını sağlayarak bu görevini ihlal etmiştir.” Anayasal olarak korunan barışçıl toplanma hakkı, ifade edilen görüş ne olursa olsun geçerlidir.
FU Başkanı Ziegler'e göre göstericiler ayrıca üniversitedeki oda ve amfileri işgal etmek için zorla girmeye çalıştı. Maddi hasar oluştu. FU suç duyurusunda bulundu. Ancak bildiriyi imzalayanlar, cezai kovuşturmadan kaçınılmasını talep ediyor. “Biz öğretmenler ve üniversiteler olarak misyonumuzu ancak tartışma ve münazara yoluyla yerine getirebiliriz.”
FU'nun Genel Öğrenci Komitesi Asta da web sitesinde, barışçıl bir protestonun şiddet yoluyla tahliye edilmesinin çok tehlikeli ve kesinlikle orantısız olduğunu düşündüğünü duyurdu. Bunu ifade özgürlüğüne ve toplanma özgürlüğüne yönelik bir saldırı olarak görüyoruz” dedi.
Asta, üniversitenin öğrencilere yönelik eylemlerini baskıcı ve tırmandırıcı olarak nitelendiriyor. “Sözde özgür üniversitenin yönetim kurulu, öğrencilerin polis tarafından şiddet yoluyla tahliye edilmesinden ve tehlikeye atılmasından sorumludur. Bu nedenle Yönetim Kurulunu derhal istifaya çağırıyoruz.”
Alman-İsrail Derneği Başkanı Volker Beck açıklamayı eleştirdi
Tikvah Enstitüsü Genel Müdürü ve Alman-İsrail Topluluğu Başkanı Volker Beck de öğretmenlerin Platform'daki açıklamalarını eleştirdi. Berlin'den Gazze'ye İntifada gibi şiddet çağrıları muhtemelen 'eleştirel kamuoyunun alanları' kategorisine giriyor. Gelecekte bunlar muhtemelen ‘Yahudilerin bulunmadığı alanlar’ olacak.”
Filistinli aktivistler tören sabahı Dahlem bölgesindeki üniversitenin sözde Rostlaube'sindeki tiyatro avlusunu işgal etti. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı kampanyaya çadırlar kuruldu. Polis, en aktif insanlardan bahçeyi gönüllü olarak terk etmelerini istedi. Bazıları bunu yaptı, bazıları da kapıldı. Polis yaklaşık 200 kişiyle görevlendirildi.Tamam, bu öğretmenlerin Yahudi karşıtlığının tek bir hecesi bile umurlarında değil.
Berlin'den Gazze'ye İntifada gibi şiddet çağrıları muhtemelen “eleştirel kamuoyunun alanları” kategorisine giriyor.
Gelecekte bunlar muhtemelen 'Yahudilerin bulunmadığı alanlar' olacak.
2/4
— Volker Beck
(@Volker_Beck) 7 Mayıs 2024
Makalenin orijinal versiyonunda bazı protestocuların yasaklı sloganlar attığı belirtildi. DPA, bir polis sözcüsünün Salı günü söylediklerini aktardı. Polisin 8 Mayıs'taki basın açıklamasında İsrail karşıtı ve polis karşıtı sloganlardan bahsediliyordu.