Pandemi periyodunda lise öğrencileri ne kadar ziyan gördü? Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir araştırmaya bakılırsa Covid-19 salgını sırasında okula uzaktan devam eden lise öğrencileri, yüz yüze eğitime devam eden öğrencilere kıyasla toplumsal, duygusal ve akademik acıdan daha fazla ziyan görüyor.
Educational Researcher (ER) mecmuasında yayınlanan çalışma Angela L. Duckworth, Tim Kautz, Amy Defnet, Emma Satlof-Bedrick, Sean Talamas, Benjamin Lira ve Laurence Steinberg tarafınca yürütüldü. Pennsylvania Üniversitesi‘nde profesör olan ve bununla birlikte Character Lab‘in kurucusu ve CEO’su olan baş müellif Duckworth, çalışmada pandemi sırasında tasa, depresyon ve öteki zihinsel sıhhat problemlerinden muzdarip olan gençlerin şahsi kıssalarına yer verildiğini söylüyor. birebir vakitte çalışma gençlerin uzaktan eğitim sırasında yaşadığı sıkıntıları ampirik bilgiler haline getiriyor.
100 puanlık bir ölçekle gerçekleştirilen araştırmada yüz yüze eğitim alan öğrenciler toplumsal refah (77,2’ye karşı 74.8), duygusal refah (57,4’e karşı 55,7) ve akademik refah (78,4’e karşı 77,3) seviyelerinde uzaktan öğrencilerden daha yüksek puan aldı. Temple Üniversitesi‘nde profesör olan Steinberg, bilhassa 10. ve 12. sınıflar içindeki öğrencilerdeki farkın 9. sınıftaki öğrencilerdekinden farklı olduğuna dikkat çekiyor. Bu da demektir ki yaşları artan ve mezuniyete yaklaşan öğrenciler pandemiden, liseye yeni başlayan öğrencilerden daha fazla etkileniyorlar.
ABD‘de Florida‘daki okullarda yapılan bu çalışma elbette global çapta gerçekleşen bir durumu veriyor bizlere. Pandemiden biroldukca iş kolunun etkilenmesinin yanı sıra pandemi müddetince neredeyse hiç toplumsal aktivite gerçekleştiremeyen gençler için gelecek epeyce bilinmeyen bir hal aldı. Biroldukça insan eski yüz yüze bağlarını online olarak ikame etmeye çalışsa da bu tam olarak mümkün olamıyor.
Daha berbat olan ise pandeminin bitip bitmeyeceğinin meçhullüğü. En azından yakın gelecekte kısmi düzelmeler gelse bile, tesirler senelerca sürecek üzere görünüyor. Öte yandan gençler ise hayatlarında tekrar geri alamayacakları vakit içinderı kaybediyorlar.
Educational Researcher (ER) mecmuasında yayınlanan çalışma Angela L. Duckworth, Tim Kautz, Amy Defnet, Emma Satlof-Bedrick, Sean Talamas, Benjamin Lira ve Laurence Steinberg tarafınca yürütüldü. Pennsylvania Üniversitesi‘nde profesör olan ve bununla birlikte Character Lab‘in kurucusu ve CEO’su olan baş müellif Duckworth, çalışmada pandemi sırasında tasa, depresyon ve öteki zihinsel sıhhat problemlerinden muzdarip olan gençlerin şahsi kıssalarına yer verildiğini söylüyor. birebir vakitte çalışma gençlerin uzaktan eğitim sırasında yaşadığı sıkıntıları ampirik bilgiler haline getiriyor.
100 puanlık bir ölçekle gerçekleştirilen araştırmada yüz yüze eğitim alan öğrenciler toplumsal refah (77,2’ye karşı 74.8), duygusal refah (57,4’e karşı 55,7) ve akademik refah (78,4’e karşı 77,3) seviyelerinde uzaktan öğrencilerden daha yüksek puan aldı. Temple Üniversitesi‘nde profesör olan Steinberg, bilhassa 10. ve 12. sınıflar içindeki öğrencilerdeki farkın 9. sınıftaki öğrencilerdekinden farklı olduğuna dikkat çekiyor. Bu da demektir ki yaşları artan ve mezuniyete yaklaşan öğrenciler pandemiden, liseye yeni başlayan öğrencilerden daha fazla etkileniyorlar.
ABD‘de Florida‘daki okullarda yapılan bu çalışma elbette global çapta gerçekleşen bir durumu veriyor bizlere. Pandemiden biroldukca iş kolunun etkilenmesinin yanı sıra pandemi müddetince neredeyse hiç toplumsal aktivite gerçekleştiremeyen gençler için gelecek epeyce bilinmeyen bir hal aldı. Biroldukça insan eski yüz yüze bağlarını online olarak ikame etmeye çalışsa da bu tam olarak mümkün olamıyor.
Daha berbat olan ise pandeminin bitip bitmeyeceğinin meçhullüğü. En azından yakın gelecekte kısmi düzelmeler gelse bile, tesirler senelerca sürecek üzere görünüyor. Öte yandan gençler ise hayatlarında tekrar geri alamayacakları vakit içinderı kaybediyorlar.