Saliha
Yeni Üye
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyleki; Geçtiğimiz devirde petrole ve karbon yakıtlara sahip olmak için yapılan çaba artık su alanında yapılacaktır. Önümüzdeki yüzyılın en stratejik kıymeti olan su kaynakları üstündeki baskı her geçen yıl daha da artacaktır. Yalnızca şu sıradan karşılaştırma dahi karşımızdaki tablonun vahametini göstermeye kafidir. Dünya nüfusu 1960 yılında 3 milyardı. Bugün ise 8 milyara yaklaşmıştır. Nüfus ve ötürüsıyla tüketim bu kadar artarken, dünyaya düşen yağış ölçüsü bir daha birebirdir, değişmemiştir. Ayrıyeten kullanılabilir pak su kaynaklarına olan gereksinim giderek çoğalırken, süratli tüketim ve kirliliğin tesiriyle kullanılabilir pak su kaynakları süratle azalmaktadır.
Dünya Su Kalkınma Raporu iddialarına nazaran, 2050 yılında yaklaşık 6 milyar insanın kâfi pak suya ulaşamayacağı öngörülüyor. İklim değişikliğiyle bir arada artan kuraklık, seller, orman yangınları, su kaynaklarını kalite ve ölçü istikametinden olumsuz etkiliyor. Besinin kaynağı olan tarım kesimi, suyumuzun yüzde 70’ten çoksını tüketiyor. Kuraklıktan en epey tarımın etkilenmesi de besin güvenliğimizi tehdit ediyor. Her fırsatta altını çizdiğimiz üzere Türkiye, su zengini bir ülke değildir.
“YÜZDE 10 İLA YÜZDE 40 ARASINDA”
Bilimsel çalışmalar, hala kişi başına yıllık 1340 metreküp olan kullanılabilir su ölçümüzün 2020 yılında 1116 metreküpe kadar düşeceğine işaret ediyor. Yıllık ortalama yağış ölçümüz da dünya ortalamasının altındadır. İklim değişikliği senaryolarında ülkemizin güney kısımlarında kış yağışlarının yüzde 5 ile yüzde 20, yaz yağışlarının da yüzde 10 ile yüzde 40 içinde azalabileceği öngörülmektedir. Tablo esasen epeyce güçlü olmadığımız kullanılabilir su potansiyelimizin ilerleyen vakit içinderda daha da azalacağını gösteriyor. Su kaynaklarımızı tükenme hududuna ulaşmadan korumak, verimli kullanmak ve gerçek yönetmek artık tercih olmaktan çıkıp mecburilik haline gelmiştir. Ülke olarak suyumuzun, yani geleceğimizin parmaklarımızın içinden akıp gitmesine müsaade vermemek için önlemlerimizi aldık, almaya da devam ediyoruz.
284 MİLYARLIK YATIRIM
Geçtiğimiz 9 yılda yaptığımız çalışmalarla tarımı ve suyu, popülist yaklaşımların uzak, gerçekçi, planlı ve programlı siyasetlerle sağlam bir tabana oturttuk. Medeniyetimizin hayat kaynağı olduğu şuuruyla suyu verimli kullanan, hakikat yöneten ve su üzere aziz milletimizle en güzel biçimde buluşturan projelere yük verdik. Su alanında bugünkü sayılarla toplam 284 milyar liralık yatırım yaparak, 8696 tesisi hizmete açtık. Son 19 yılda inşa edilen ve Cumhuriyet tarihinde yapılanların iki katından fazla olan 600 barajımızda toplam 45 milyar metreküp suyu depoladık. bu biçimdece toplamda depolanabilen su ölçümüzü 180 milyar metreküpe çıkardık.
Birebir periyotta yaklaşık 20 milyon dekar alanı sulamaya açarak sulanan tarım alanını 67 milyon dekara ulaştırdık. Tamamladığımız 1457 tesisle bereketli Anadolu topraklarını çağdaş sulama tesislerine kavuşturduk. Sulamaya açılan alanlardan yılda 60 milyar lira zirai gelir artışı sağlayarak hem üreticimize birebir vakitte ekonomimize değerli bir çıkar temin ettik. Ayrıyeten kullanılmış suların arıtılarak tarım başta olmak üzere bir daha kıymetlendirilmesine yönelik çalışmalarımıza sürat verdik.
Toplulaştırmada bugüne kadar 253 adet proje ile 5 milyon hektar yerdeki süreçleri tamamladık. Hala 3,4 milyon hektar alanda çalışmalar devam ediyor. Bu sayede su kullanmasını ve üretim girdilerini azaltarak randımanın artmasına katkı sağladık.
AFRİKA’DAKİ SU YATIRIMLARI
Afrika’da da değerli su yatırımları gerçekleştirdik. Açtığımız 512 su sondaj kuyusuyla milyonlarca beşere kişinin su muhtaçlığını karşıladık.
Suyun geleceğini planlıyor, yol haritamızı oluşturuyoruz.
Su idaresindeki tüzel boşlukları ortadan kaldıracak bi “Su Kanunu” hazırlanacak.
Dünya Su Kalkınma Raporu iddialarına nazaran, 2050 yılında yaklaşık 6 milyar insanın kâfi pak suya ulaşamayacağı öngörülüyor. İklim değişikliğiyle bir arada artan kuraklık, seller, orman yangınları, su kaynaklarını kalite ve ölçü istikametinden olumsuz etkiliyor. Besinin kaynağı olan tarım kesimi, suyumuzun yüzde 70’ten çoksını tüketiyor. Kuraklıktan en epey tarımın etkilenmesi de besin güvenliğimizi tehdit ediyor. Her fırsatta altını çizdiğimiz üzere Türkiye, su zengini bir ülke değildir.
“YÜZDE 10 İLA YÜZDE 40 ARASINDA”
Bilimsel çalışmalar, hala kişi başına yıllık 1340 metreküp olan kullanılabilir su ölçümüzün 2020 yılında 1116 metreküpe kadar düşeceğine işaret ediyor. Yıllık ortalama yağış ölçümüz da dünya ortalamasının altındadır. İklim değişikliği senaryolarında ülkemizin güney kısımlarında kış yağışlarının yüzde 5 ile yüzde 20, yaz yağışlarının da yüzde 10 ile yüzde 40 içinde azalabileceği öngörülmektedir. Tablo esasen epeyce güçlü olmadığımız kullanılabilir su potansiyelimizin ilerleyen vakit içinderda daha da azalacağını gösteriyor. Su kaynaklarımızı tükenme hududuna ulaşmadan korumak, verimli kullanmak ve gerçek yönetmek artık tercih olmaktan çıkıp mecburilik haline gelmiştir. Ülke olarak suyumuzun, yani geleceğimizin parmaklarımızın içinden akıp gitmesine müsaade vermemek için önlemlerimizi aldık, almaya da devam ediyoruz.
284 MİLYARLIK YATIRIM
Geçtiğimiz 9 yılda yaptığımız çalışmalarla tarımı ve suyu, popülist yaklaşımların uzak, gerçekçi, planlı ve programlı siyasetlerle sağlam bir tabana oturttuk. Medeniyetimizin hayat kaynağı olduğu şuuruyla suyu verimli kullanan, hakikat yöneten ve su üzere aziz milletimizle en güzel biçimde buluşturan projelere yük verdik. Su alanında bugünkü sayılarla toplam 284 milyar liralık yatırım yaparak, 8696 tesisi hizmete açtık. Son 19 yılda inşa edilen ve Cumhuriyet tarihinde yapılanların iki katından fazla olan 600 barajımızda toplam 45 milyar metreküp suyu depoladık. bu biçimdece toplamda depolanabilen su ölçümüzü 180 milyar metreküpe çıkardık.
Birebir periyotta yaklaşık 20 milyon dekar alanı sulamaya açarak sulanan tarım alanını 67 milyon dekara ulaştırdık. Tamamladığımız 1457 tesisle bereketli Anadolu topraklarını çağdaş sulama tesislerine kavuşturduk. Sulamaya açılan alanlardan yılda 60 milyar lira zirai gelir artışı sağlayarak hem üreticimize birebir vakitte ekonomimize değerli bir çıkar temin ettik. Ayrıyeten kullanılmış suların arıtılarak tarım başta olmak üzere bir daha kıymetlendirilmesine yönelik çalışmalarımıza sürat verdik.
Toplulaştırmada bugüne kadar 253 adet proje ile 5 milyon hektar yerdeki süreçleri tamamladık. Hala 3,4 milyon hektar alanda çalışmalar devam ediyor. Bu sayede su kullanmasını ve üretim girdilerini azaltarak randımanın artmasına katkı sağladık.
AFRİKA’DAKİ SU YATIRIMLARI
Afrika’da da değerli su yatırımları gerçekleştirdik. Açtığımız 512 su sondaj kuyusuyla milyonlarca beşere kişinin su muhtaçlığını karşıladık.
Suyun geleceğini planlıyor, yol haritamızı oluşturuyoruz.
Su idaresindeki tüzel boşlukları ortadan kaldıracak bi “Su Kanunu” hazırlanacak.