Saliha
Yeni Üye
Ermeni Terörizmi kitabının ön yazısını kaleme alan Mustafa Şentop, Osmanlı Devleti bünyesinde yaşayan etnik ögelerden biri olan Ermenilerin, 19’uncu yüzyılın ortalarından itibaren büyük devletin mirasını paylaşmaya çalışan birtakım Batılı ülkelerin siyasi ve ekonomik takviyesini artlarına alarak ayaklandıklarını belirterek, “Ermeniler, birtakım din erkeklerinın da dayanağını alarak 1887’de İsviçre’de Hınçak Komitesini kurmuşlardır. bir süre daha sonra İngilizlerin yardım vaadiyle komitenin merkezi Londra’ya taşınmıştır. Bu komite üyelerinin maksadı Osmanlı, Rusya ve İran’da yaşayan Ermenileri tek çatı altında birleştirerek bağımsız büyük bir Ermenistan devleti kurmaktı. Komite, kısa vakitte İstanbul, İzmir ve Halep’te de şubelerini açmıştır” tabirlerini kullandı.
‘ERMENİLERİN BİRİNCİ İSYANI ERZURUM’DA’
Şentop kitabın ön yazısında, Osmanlı Ermenilerinin tarihte yer alan isyanlarından da bahsederek, şunları kaydetti:
“Osmanlı Ermenilerinin birinci isyanı 1890’da Erzurum’da gerçekleşmiştir. Bunu, Kumkapı gösterisi, 1892-1893’te Kayseri, Yozgat, Çorum ve Merzifon olayları, 1894’te Sason isyanı, Babıali gösterisi ve Zeytun isyanı, 1896’da Van isyanı ve Osmanlı Bankası’nın işgali, 1904’te İkinci Sason isyanı, 1905’te Sultan Abdülhamit’e suikast teşebbüsü, 1914’te tekrar Zeytun, 1915’te yeniden Van ve nihayet 1909’da Adana isyanı takip etmiştir. 1914’te Osmanlı seferberlik ilan edince Ermeni örgütleri, Osmanlı yanında savaşa katılmayı reddetmişlerdir. Üstelik, devrin Rus ordusu ile iş birliği ortasında olan Ermeni çeteleri hem Osmanlı ordusuna birebir vakitte sivil halka yönelik şiddet hareketlerine ve toplu katliamlara girişmişlerdir.”
‘HEM MÜSLÜMANLARI birebir vakitte ERMENİLERİ MAKSAT ALMIŞLAR’
Birinci Dünya Savaşı’ndan daha sonra Ermenilerin, İttihat ve Terakki Partisi yönetici ve üyelerini maksat aldıklarını anlatan Şentop, şu sözleri kullandı:
“Tehcir hadisesini mazeret eden Ermeni teröristleri, tehcirden sorumlu tuttukları Osmanlı hükümetinin İçişleri Bakanı Talat Paşa’yı Berlin’de, Dışişleri Bakanı Sait Halim Paşa’yı Roma’da katletmişlerdir. Bu önderlerden öteki eski Jön Türk Bahattin Şakir Beyefendi ve Cemal Azmi Beyefendi, çabucak sonrasında da Cemal Paşa ile yaverleri Binbaşı Nusret ve Teğmen Süreyya Beyefendi Tiflis’te alçakça katledilmişlerdir. Rusya’da gerçekleşen Bolşevik İhtilali daha sonrası Rusya’nın savaştan çekilmesiyle Ermenistan Osmanlı Devleti karşısında tek başına kalmış ve mağlup olmuştur. Bilahare Ermenistan, TBMM hükümetiyle 3 Aralık 1920’de Gümrü Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştır.1975’te ASALA ve JCAG isimleriyle bir daha örgütlenen Ermeni teröristler, dünyanın çeşitli ülkelerinde suikastlar düzenleyerek bugüne kadar 58’i Türk vatandaşı olmak üzere (31’i diplomat ve aile mensubu) 77 kişiyi öldürüp epeyce sayıda kişiyi yaralamışlardır. 26 Şubat 1992’de Azerbaycan Hocalı’da yapılan terör hareketleriyle 106’sı bayan ve 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türkünü öldürmüşlerdir. Büyük Ermenistan hayali peşinde koşan Ermeni terör örgütleri, hem Müslümanları birebir vakitte devletine sadakatle bağlı Ermenileri gaye almışlar ve evvel çeteciliği daha sonra terörizmi bu gayelerine ulaşmak için araç olarak benimsemişlerdir.”
‘BU ESERLER BÜYÜK EHEMMİYET TAŞIMAKTADIR’
Kitabın önemine de dikkat çeken Şentop, “Bu eser, tehcirle Lübnan’a göç eden Ermenilerin bilhassa 1926 daha sonrası durumlarını, diaspora Ermenilerinin kurmuş oldukları terör örgütlerini ve hareketlerini evraklara dayalı olarak ele alması bakımından kıymetlidir. Eser, Ermeni terör örgütlerinin gerisindeki siyasi, askeri ve ekonomik dinamikleri etraflı bir biçimde kıymetlendirmektedir. Diaspora Ermenilerinin ve Ermenistan’ın 1915 tehcirini, tarihi bağlamından koparıp çarpıtarak memleketler arası alanda ‘soykırım’ olarak tanıtma ve bunu büyük Ermenistan hayalini gerçekleştirmek üzere propaganda aracı yapma uğraşına karşı, evraklara dayalı olarak tarihi gerçekleri ortaya koyan bu tipten eserler bugün fazlaca daha büyük değer taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Lideri Şentop bu kapsamda AK Partili Özşavlı’yı kabul etti. Özşavlı, TBMM yayınları içinde yerini alan kitabını, Şentop’a takdim etti. Özşavlı, eser hakkında verdikleri dayanak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Lideri Mustafa Şentop’a teşekkür etti.
‘ERMENİLERİN BİRİNCİ İSYANI ERZURUM’DA’
Şentop kitabın ön yazısında, Osmanlı Ermenilerinin tarihte yer alan isyanlarından da bahsederek, şunları kaydetti:
“Osmanlı Ermenilerinin birinci isyanı 1890’da Erzurum’da gerçekleşmiştir. Bunu, Kumkapı gösterisi, 1892-1893’te Kayseri, Yozgat, Çorum ve Merzifon olayları, 1894’te Sason isyanı, Babıali gösterisi ve Zeytun isyanı, 1896’da Van isyanı ve Osmanlı Bankası’nın işgali, 1904’te İkinci Sason isyanı, 1905’te Sultan Abdülhamit’e suikast teşebbüsü, 1914’te tekrar Zeytun, 1915’te yeniden Van ve nihayet 1909’da Adana isyanı takip etmiştir. 1914’te Osmanlı seferberlik ilan edince Ermeni örgütleri, Osmanlı yanında savaşa katılmayı reddetmişlerdir. Üstelik, devrin Rus ordusu ile iş birliği ortasında olan Ermeni çeteleri hem Osmanlı ordusuna birebir vakitte sivil halka yönelik şiddet hareketlerine ve toplu katliamlara girişmişlerdir.”
‘HEM MÜSLÜMANLARI birebir vakitte ERMENİLERİ MAKSAT ALMIŞLAR’
Birinci Dünya Savaşı’ndan daha sonra Ermenilerin, İttihat ve Terakki Partisi yönetici ve üyelerini maksat aldıklarını anlatan Şentop, şu sözleri kullandı:
“Tehcir hadisesini mazeret eden Ermeni teröristleri, tehcirden sorumlu tuttukları Osmanlı hükümetinin İçişleri Bakanı Talat Paşa’yı Berlin’de, Dışişleri Bakanı Sait Halim Paşa’yı Roma’da katletmişlerdir. Bu önderlerden öteki eski Jön Türk Bahattin Şakir Beyefendi ve Cemal Azmi Beyefendi, çabucak sonrasında da Cemal Paşa ile yaverleri Binbaşı Nusret ve Teğmen Süreyya Beyefendi Tiflis’te alçakça katledilmişlerdir. Rusya’da gerçekleşen Bolşevik İhtilali daha sonrası Rusya’nın savaştan çekilmesiyle Ermenistan Osmanlı Devleti karşısında tek başına kalmış ve mağlup olmuştur. Bilahare Ermenistan, TBMM hükümetiyle 3 Aralık 1920’de Gümrü Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştır.1975’te ASALA ve JCAG isimleriyle bir daha örgütlenen Ermeni teröristler, dünyanın çeşitli ülkelerinde suikastlar düzenleyerek bugüne kadar 58’i Türk vatandaşı olmak üzere (31’i diplomat ve aile mensubu) 77 kişiyi öldürüp epeyce sayıda kişiyi yaralamışlardır. 26 Şubat 1992’de Azerbaycan Hocalı’da yapılan terör hareketleriyle 106’sı bayan ve 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türkünü öldürmüşlerdir. Büyük Ermenistan hayali peşinde koşan Ermeni terör örgütleri, hem Müslümanları birebir vakitte devletine sadakatle bağlı Ermenileri gaye almışlar ve evvel çeteciliği daha sonra terörizmi bu gayelerine ulaşmak için araç olarak benimsemişlerdir.”
‘BU ESERLER BÜYÜK EHEMMİYET TAŞIMAKTADIR’
Kitabın önemine de dikkat çeken Şentop, “Bu eser, tehcirle Lübnan’a göç eden Ermenilerin bilhassa 1926 daha sonrası durumlarını, diaspora Ermenilerinin kurmuş oldukları terör örgütlerini ve hareketlerini evraklara dayalı olarak ele alması bakımından kıymetlidir. Eser, Ermeni terör örgütlerinin gerisindeki siyasi, askeri ve ekonomik dinamikleri etraflı bir biçimde kıymetlendirmektedir. Diaspora Ermenilerinin ve Ermenistan’ın 1915 tehcirini, tarihi bağlamından koparıp çarpıtarak memleketler arası alanda ‘soykırım’ olarak tanıtma ve bunu büyük Ermenistan hayalini gerçekleştirmek üzere propaganda aracı yapma uğraşına karşı, evraklara dayalı olarak tarihi gerçekleri ortaya koyan bu tipten eserler bugün fazlaca daha büyük değer taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Lideri Şentop bu kapsamda AK Partili Özşavlı’yı kabul etti. Özşavlı, TBMM yayınları içinde yerini alan kitabını, Şentop’a takdim etti. Özşavlı, eser hakkında verdikleri dayanak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Lideri Mustafa Şentop’a teşekkür etti.