Yavaş solucanlar bunu yapar, ama insanlar da yapar

Aslıhan2312

Co-Admin
Yavaş solucan ve bülbül hakkındaki Grimm masalında her ikisinin de yalnızca bir gözü vardır. Bülbül bir düğüne davet edildiğinde yavaş solucandan tören için gözünü ödünç vermesini ister. Ancak kuş iki gözü çok sevdiği için yavaş solucan onun gözünü geri alamaz.

Gerçekte, yavaş solucan hiç de kör değildir, ancak adı Eski Yüksek Almanca’dan gelmektedir. plintslicho geriye doğru izlenir, göz kamaştırıcı veya parlak gizlice anlamına gelir. Ve gerçekten de o sabah Brandenburg’da ormanın kenarındaki küçük evin terasında yatan yavaş solucanın derisi parlıyordu. Sadece sonunda kanla kaplı bir yarayla ölü görünüyordu. Ayrıca fayanslarda kan lekeleri de bulduk. Gece boyunca burada ağır bir savaş yaşanmış gibi görünüyordu.

Aniden hareket etti ve hızlı bir arama, kertenkeleler gibi yavaş solucanların acil durumlarda kuyruklarını döktüklerini ortaya çıkardı. Hayvan kaçarken saldırganın (bir kirpi veya büyük bir kuş) üzerine atlaması için bükülüyor ve dönüyor. Anguis fragilis Carl Linnaeus’un yavaş solucan, kırılgan yılana verdiği genel isimdir – her ne kadar bir yılan olmasa da.


Reklam | Okumaya devam etmek için kaydırın

Gözünü oyarak askerlikten kaçtı


Hızlı bir internet araştırması, vücudun bir kısmını reddetme yeteneğine kontrollü kendini yaralama adı verildiğini ortaya çıkardı. Hayvanlarda muhtemelen içgüdüsel olarak gerçekleştirilen bir eylem için büyüleyici bir kelime. Ancak insanlar ölüm kalım meselesine gelince bu tür aşırı önlemlere başvuruyorlar. Mısır ordusunda tek gözlü adamlardan oluşan bir birliğin olduğu, birçok erkeğin askerlik hizmetinden kaçmak için tek gözünü oyduğu söyleniyor.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sırasında “home shot” kelimesi, ancak evde tedavi edilebilecek kadar ağır bir yaralanmayı tanımlamak için kullanılıyordu. Heinrich Böll’ün “Yaralanma” adlı kısa öyküsünde, 18 yaşındaki Hans sırtından vurulur ve mutludur çünkü yara, eve giden hastane trenindeki bir yerin biletidir. Arkadaşı Hubert’i, kendisini kolundan vuran yerel bir silah satıcısıyla temasa geçirir.

O gece hayatının bedelini vücudunun üçte ikisi ile ödeyen yavaş kurdu, orman güllerinin arkasına geçici, belirsiz bir güvenliğe getirdik.