Saliha
Yeni Üye
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya’nın Kemer ilçesinde bir otelde düzenlenen Güvenlik Daire Başkanlığı Kıymetlendirme Toplantısı’na katıldı. Konusu güvenlik olan en az 500’ün üzerinde toplantıya katıldığını, Türkiye’de de dünyada da bu bahiste ağır bir gündem olduğunu anlatan Bakan Soylu, sayısız makale ve yayın üretildiğini, üniversitelerde kısımlar açıldığını belirterek, dünyada güvenlik açısından korku veren bir gidişat olduğunu deklare etti. Soylu, 2010’dan itibaren yaşanan gelişmelerden dolayı, 21’inci yüzyılın tamamının ‘güvenlik yüzyılı’ olarak tanım edilip edilemeyeceğinin tartışıldığını kaydetti.
SON 30 YILDA 4 KIRILMA YAŞANDI
Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği üzere memleketler arası büyük kuruluşlar nezdinde beden bulan sistemin, bu tabloyla ilgili hiç bir vizyon ortaya koyamadığını anlatan Soylu, “hiç bir rehberlik göstermedi ve tahlil üretemedi. Tıpkı son 30 yıldır seyrettiği üzere. Global sistem son 30 yılda 4 kırılma yaşadı. Birincisi soğuk savaşın bitmesiydi ki, aslında hala devam ediyor. İkincisi 11 Eylül akınlarıydı, üçüncüsü 2008 global ekonomik kriziydi, dördüncüsü de ‘Arap Baharı’ydı. Bu 4 kırılmayı da global sistem seyretti. Ve bu kırılmalar, bugün bizi 4 krizle karşı karşıya bıraktı. Göç krizi, ekonomik kriz, güç krizi ve direkt bu kırılmalarla ilgisi olmasa bile, bütün dünyanın iki yılı aşkın müddettir yaşadığı salgın krizi” diye konuştu.
‘TAKDİR EDİLMESİ GEREKEN BİR BAŞARI’
Türkiye’nin terörden göçe kadar tüm yansımalara maruz kaldığına işaret eden Soylu, “Afganistan, İran, Pakistan, Orta Asya’dan gelen göçün rotası üstündeyiz. Birebir biçimde global uyuşturucu ticaretinin en kıymetli rotalarının birinin de üstündeyiz. Üç tarafımız denizle çevrili, bu alanı göçmen kaçakçılığı ve başka kaçakçılık açısından denetim etmek zorundayız. Dışarıda PKK’nın şubesi YPG, DEAŞ, içeride bir daha DEAŞ ve PKK. Buna ilaveten FETÖ ve sol terör örgütleri ile gayret halindeyiz ve bu global terör örgütlerinden DEAŞ ve PKK uyuşturucu ve göç işinde ortak çalışıyor. Hatta mahallî olarak petrol çıkarmak ve kullanmasında da ortak çalışıyorlar. Bırakın yönetmeyi, bu tabloya karşı ayakta kalmak bile, takdir edilmesi gereken bir başarıdır” dedi.
‘GÖSTERİLERİN YÜZDE 60’INDA OLAY ÇIKMADI’
Pandemiden daha sonra dünyada toplumsal olaylarda hareketlenme olabileceğine işaret eden Soylu, “Bizim yapmamız gereken toplumsal olaylara sert müdahale değil. Mümkün olduğunca müzakere temelli müdahaleyi ortaya koyabilecek bir yaklaşım sergilemektir. Geldiğimiz nokta, Türkiye’de kanun dışı şovlar dahil, bu tip olayların tamamında yüzde 60’ını rastgele bir olay çıkmadan yalnızca müzakere yaparak sonlandırmasını arkadaşlarımız gerçekleştirdi ve epey kıymetli bir gelişmedir. Ankara ve İstanbul’da, destek hazır kuvvet müdürlükleri kurarak bu alanda hem kapasitemizi hem uzmanlığımızı artırma yoluna gittik. Her iki ünitemiz, bugüne kadar toplam 10 milyon kişinin katıldığı 717 aktiflikte vazife aldı” diye konuştu.
‘BU ÇOCUKLAR BİZİM ÇOCUKLARIMIZ’
Değişebilecek, eksik taraflar olabileceğini de lisana getiren Soylu, “Ama dünyada hangi ülkeyle temas edersek edelim, bilhassa ‘toplumsal hadiselerde bize eğitim verir misiniz’ talebi olmayan ülke şu anda yok. Londra ve başka başkentlerin meydanlarında da özel harekatçılar, ağır makineli silahlarla nöbet tutmaya başladı. Lütfen kimse bu teşkilata, bu ülkenin güvenlik güçlerine, kolluk ünitelerine, polisine, jandarmasına, kıyı güvenliğine haksızlık etmesin. Siyaset yapalım. Fakat bu çocuklar, bizim çocuklarımız. Bu kurumlar, bizim esaslı devlet geleneğimizin modülü, iki asra yakın mazileri olan kurumlardır. Bu birikim kolay elde edilmiyor, onun için bu kurumları günlük tartışmaların içine çekip yıpratmayın” dedi.
MARJİNAL KÜMELERLE İŞ BİRLİĞİ ELEŞTİRİSİ
Soylu, birtakım şovlarda gurubun ana kesiminin ayrılıp ortasındaki marjinal kümenin kaldığını, emniyet güçlerini zorlayıp, sonraki gün gazetelerde, o kümenin fotoğrafının tamamının gösterildiğini ve tek isteklerinin hareketin polis açısından olumsuz, kendi açılarından da güya ‘biz bu hareketi yaptık’ biçiminde gösterilmeye çalışıldığını anlattı. Soylu, “Bir insan kendi ülkesine bunu yapar mı? Bütün bunlarla karşılaşıyoruz. Samimi, sabırlı olunacak ve onların bu kötücül yaklaşımlarına, anlayışlarına karşı bir fırsat, materyal vermemek için azami uğraş sarf edilecek” sözlerini kullandı.
‘DÜNYANIN EN KAPALI KURUMUNU KURMUŞUZ, HABERİMİZ YOKMUŞ’
İstanbul Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü’nü kurarken ortaya atılan savları unutmadıklarını kaydeden Soylu, “Neler söylemiş olduler, güya hiç olmayan bir şey yapıyor üzere koskoca partilerin genel liderleri, genel lider yardımcıları, milletvekilleri aman Allah. Dönüp baktık, ‘biz ne yapıyoruz’ diye, büsbütün güvenlik için, bilhassa hem önlem almak hem toplumsal ve birtakım aşikâr hadiselerde, mitinglerde, devlet büyüklerinin yahut sendikaların tertiplerinde arama-tarama dahil, hem mahallî takımlara yardımcı olmak, hem bu husustaki profesyonelliğin getirdiği rahatlığı oradaki vatandaşımızla buluşturabilmek açısından kurduk. Yani dünyanın en bâtın kurumunu kurmuşuz, haberimiz yokmuş. Birtakım bu işten siyasi rant devşirmeye çalışanların haberleri varmış” dedi.
BEKÇİ TENKİTLERİNE REAKSİYON
Bekçiler üzerinden yürütülen tartışmaları da unutmadıklarını belirten Bakan Soylu, “Kamu kurumuna sızmış teröristleri, KHK’lıları savundukları kadar, bizim gece gündüz sokakları arşınlayan, nöbet tutan, hırsızın, uğursuzun, uyuşturucu satıcısının peşinde koşan bekçimizi, polisimizi, jandarmamızı, denizlerde sabahlayan leventlerimizi savunmadılar, sahiplenmediler, sahiplenmezler de. Fakat günü gelince, seçimler yaklaşınca riyakarlıkları yüzlerinden aşağı hakikat akıyor. halbuki, vatandaşımızın canı-malı nerede tehlike yaşıyorsa, bu çocuklar oradadır” diye konuştu.
KİMİN AKLINA GELİRDİ, YANGIN SÖNDÜREN TOMALAR
Jandarma ve polisin Antalya, Muğla orman yangınları, Rize, Artvin ve Kastamonu sel afetlerinde, 749 vatandaşın arama kurtarma ve tahliyesini gerçekleştirdiğini kaydeden Soylu, “aynı vakitte birileri klavye başından felaket tellallığı yaparken, bizi dünyaya şikayet etmeye çalışırken. Yangınlar, sarsıntılar, afetlerde arkadaşlarımız cansiperane uğraş gösterdi. Kimin aklına gelecek TOMA’lar yan yana dizilecek ve yangın söndürecek. Kimin aklına gelirdi ki, TOMA’lar ve polisimiz üzerinden hakaret yağdıranlar bu cansiperane çabayı görür görmez lisanları tutulacak” sözlerini kullandı.
KATAR’DA 3 BİN 250 TÜRK POLİSİ VAZİFE YAPACAK
Katar 2022 FIFA Dünya Futbol Şampiyonası’nda güvenliği Türk polisinin sağlayacağını lisana getiren Bakan Soylu, şu ayrıntıları verdi:
“3 bin çevik kuvvet ve destek hazır kuvvet çalışanı, 100 özel harekat çalışanı, 50 bomba arama köpeği ve idarecisi, 30 çevik kuvvet köpeği ve idarecisi, 50 bomba uzmanı ve başka koordinatör işçi olmak üzere toplam 3 bin 250 çalışanımız, 2022 yılı kasım ve aralık aylarında yaklaşık 45 gün Katar’da Dünya Kupası için süreksiz olarak bakılırsav yapacak. Dünyanın her yerinden 1 milyonun üzerinde taraftarın gelmesinin beklendiği bir tertipte, güvenliği bizim arkadaşlarımız sağlayacak. Ayrıyeten 677 Katarlı güvenlik işçisine 38 farklı alanda eğitim verdik. Bu tercih, bu inanç, yalnızca iki ülke bağlarıyla açıklanabilecek bir şey değildir. Bunların da ötesinde bir kurumsal kapasitenin, esaslı bir kurumsal birikimin ve muvaffakiyet çizgisinin getirisidir. Buradan da bütün dünyaya örnek bir biçimde çıkacağımızı ve sahiden kupanın, bu oyunların finali dahil olmak üzere güvenlik açısından bütün dünyaya örnek bir çalışma sergileyeceğimizi ve size bu hususta büyük itimat duyduğumuzu söz etmek isterim.”
KARŞILAŞMALARDA YENİ TEDBİRLER
Spor karşılaşmalarında da bir dizi güvenlik tedbiri aldıklarını açıklayan Bakan Soylu, “Risk derecelendirmesi yaptık ve tüm karşılaşmaları A-B-C risk kategorilerine ayırdık. Öte yandan spor polisimize ağır eğitimler verdik. Bu sayede tüm branşlarda olaylı karşılaşma sayısı 2017-2018 döneminde 53 iken, 2018-2019 döneminde 33’e, 2019-2020 döneminde 15’e ve 2020-2021 döneminde 2’ye düştü. Güvenlik Daire Başkanlığı bünyesinde bakılırsav yapan Türkiye Ulusal Futbol Bilgi Merkezi aracılığıyla, memleketler arası spor karşılaşmalarında teşkilatlar içinde polis iş birliğini en üst düzeye çıkarttık” diye konuştu.
SON 30 YILDA 4 KIRILMA YAŞANDI
Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği üzere memleketler arası büyük kuruluşlar nezdinde beden bulan sistemin, bu tabloyla ilgili hiç bir vizyon ortaya koyamadığını anlatan Soylu, “hiç bir rehberlik göstermedi ve tahlil üretemedi. Tıpkı son 30 yıldır seyrettiği üzere. Global sistem son 30 yılda 4 kırılma yaşadı. Birincisi soğuk savaşın bitmesiydi ki, aslında hala devam ediyor. İkincisi 11 Eylül akınlarıydı, üçüncüsü 2008 global ekonomik kriziydi, dördüncüsü de ‘Arap Baharı’ydı. Bu 4 kırılmayı da global sistem seyretti. Ve bu kırılmalar, bugün bizi 4 krizle karşı karşıya bıraktı. Göç krizi, ekonomik kriz, güç krizi ve direkt bu kırılmalarla ilgisi olmasa bile, bütün dünyanın iki yılı aşkın müddettir yaşadığı salgın krizi” diye konuştu.
‘TAKDİR EDİLMESİ GEREKEN BİR BAŞARI’
Türkiye’nin terörden göçe kadar tüm yansımalara maruz kaldığına işaret eden Soylu, “Afganistan, İran, Pakistan, Orta Asya’dan gelen göçün rotası üstündeyiz. Birebir biçimde global uyuşturucu ticaretinin en kıymetli rotalarının birinin de üstündeyiz. Üç tarafımız denizle çevrili, bu alanı göçmen kaçakçılığı ve başka kaçakçılık açısından denetim etmek zorundayız. Dışarıda PKK’nın şubesi YPG, DEAŞ, içeride bir daha DEAŞ ve PKK. Buna ilaveten FETÖ ve sol terör örgütleri ile gayret halindeyiz ve bu global terör örgütlerinden DEAŞ ve PKK uyuşturucu ve göç işinde ortak çalışıyor. Hatta mahallî olarak petrol çıkarmak ve kullanmasında da ortak çalışıyorlar. Bırakın yönetmeyi, bu tabloya karşı ayakta kalmak bile, takdir edilmesi gereken bir başarıdır” dedi.
‘GÖSTERİLERİN YÜZDE 60’INDA OLAY ÇIKMADI’
Pandemiden daha sonra dünyada toplumsal olaylarda hareketlenme olabileceğine işaret eden Soylu, “Bizim yapmamız gereken toplumsal olaylara sert müdahale değil. Mümkün olduğunca müzakere temelli müdahaleyi ortaya koyabilecek bir yaklaşım sergilemektir. Geldiğimiz nokta, Türkiye’de kanun dışı şovlar dahil, bu tip olayların tamamında yüzde 60’ını rastgele bir olay çıkmadan yalnızca müzakere yaparak sonlandırmasını arkadaşlarımız gerçekleştirdi ve epey kıymetli bir gelişmedir. Ankara ve İstanbul’da, destek hazır kuvvet müdürlükleri kurarak bu alanda hem kapasitemizi hem uzmanlığımızı artırma yoluna gittik. Her iki ünitemiz, bugüne kadar toplam 10 milyon kişinin katıldığı 717 aktiflikte vazife aldı” diye konuştu.
‘BU ÇOCUKLAR BİZİM ÇOCUKLARIMIZ’
Değişebilecek, eksik taraflar olabileceğini de lisana getiren Soylu, “Ama dünyada hangi ülkeyle temas edersek edelim, bilhassa ‘toplumsal hadiselerde bize eğitim verir misiniz’ talebi olmayan ülke şu anda yok. Londra ve başka başkentlerin meydanlarında da özel harekatçılar, ağır makineli silahlarla nöbet tutmaya başladı. Lütfen kimse bu teşkilata, bu ülkenin güvenlik güçlerine, kolluk ünitelerine, polisine, jandarmasına, kıyı güvenliğine haksızlık etmesin. Siyaset yapalım. Fakat bu çocuklar, bizim çocuklarımız. Bu kurumlar, bizim esaslı devlet geleneğimizin modülü, iki asra yakın mazileri olan kurumlardır. Bu birikim kolay elde edilmiyor, onun için bu kurumları günlük tartışmaların içine çekip yıpratmayın” dedi.
MARJİNAL KÜMELERLE İŞ BİRLİĞİ ELEŞTİRİSİ
Soylu, birtakım şovlarda gurubun ana kesiminin ayrılıp ortasındaki marjinal kümenin kaldığını, emniyet güçlerini zorlayıp, sonraki gün gazetelerde, o kümenin fotoğrafının tamamının gösterildiğini ve tek isteklerinin hareketin polis açısından olumsuz, kendi açılarından da güya ‘biz bu hareketi yaptık’ biçiminde gösterilmeye çalışıldığını anlattı. Soylu, “Bir insan kendi ülkesine bunu yapar mı? Bütün bunlarla karşılaşıyoruz. Samimi, sabırlı olunacak ve onların bu kötücül yaklaşımlarına, anlayışlarına karşı bir fırsat, materyal vermemek için azami uğraş sarf edilecek” sözlerini kullandı.
‘DÜNYANIN EN KAPALI KURUMUNU KURMUŞUZ, HABERİMİZ YOKMUŞ’
İstanbul Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü’nü kurarken ortaya atılan savları unutmadıklarını kaydeden Soylu, “Neler söylemiş olduler, güya hiç olmayan bir şey yapıyor üzere koskoca partilerin genel liderleri, genel lider yardımcıları, milletvekilleri aman Allah. Dönüp baktık, ‘biz ne yapıyoruz’ diye, büsbütün güvenlik için, bilhassa hem önlem almak hem toplumsal ve birtakım aşikâr hadiselerde, mitinglerde, devlet büyüklerinin yahut sendikaların tertiplerinde arama-tarama dahil, hem mahallî takımlara yardımcı olmak, hem bu husustaki profesyonelliğin getirdiği rahatlığı oradaki vatandaşımızla buluşturabilmek açısından kurduk. Yani dünyanın en bâtın kurumunu kurmuşuz, haberimiz yokmuş. Birtakım bu işten siyasi rant devşirmeye çalışanların haberleri varmış” dedi.
BEKÇİ TENKİTLERİNE REAKSİYON
Bekçiler üzerinden yürütülen tartışmaları da unutmadıklarını belirten Bakan Soylu, “Kamu kurumuna sızmış teröristleri, KHK’lıları savundukları kadar, bizim gece gündüz sokakları arşınlayan, nöbet tutan, hırsızın, uğursuzun, uyuşturucu satıcısının peşinde koşan bekçimizi, polisimizi, jandarmamızı, denizlerde sabahlayan leventlerimizi savunmadılar, sahiplenmediler, sahiplenmezler de. Fakat günü gelince, seçimler yaklaşınca riyakarlıkları yüzlerinden aşağı hakikat akıyor. halbuki, vatandaşımızın canı-malı nerede tehlike yaşıyorsa, bu çocuklar oradadır” diye konuştu.
KİMİN AKLINA GELİRDİ, YANGIN SÖNDÜREN TOMALAR
Jandarma ve polisin Antalya, Muğla orman yangınları, Rize, Artvin ve Kastamonu sel afetlerinde, 749 vatandaşın arama kurtarma ve tahliyesini gerçekleştirdiğini kaydeden Soylu, “aynı vakitte birileri klavye başından felaket tellallığı yaparken, bizi dünyaya şikayet etmeye çalışırken. Yangınlar, sarsıntılar, afetlerde arkadaşlarımız cansiperane uğraş gösterdi. Kimin aklına gelecek TOMA’lar yan yana dizilecek ve yangın söndürecek. Kimin aklına gelirdi ki, TOMA’lar ve polisimiz üzerinden hakaret yağdıranlar bu cansiperane çabayı görür görmez lisanları tutulacak” sözlerini kullandı.
KATAR’DA 3 BİN 250 TÜRK POLİSİ VAZİFE YAPACAK
Katar 2022 FIFA Dünya Futbol Şampiyonası’nda güvenliği Türk polisinin sağlayacağını lisana getiren Bakan Soylu, şu ayrıntıları verdi:
“3 bin çevik kuvvet ve destek hazır kuvvet çalışanı, 100 özel harekat çalışanı, 50 bomba arama köpeği ve idarecisi, 30 çevik kuvvet köpeği ve idarecisi, 50 bomba uzmanı ve başka koordinatör işçi olmak üzere toplam 3 bin 250 çalışanımız, 2022 yılı kasım ve aralık aylarında yaklaşık 45 gün Katar’da Dünya Kupası için süreksiz olarak bakılırsav yapacak. Dünyanın her yerinden 1 milyonun üzerinde taraftarın gelmesinin beklendiği bir tertipte, güvenliği bizim arkadaşlarımız sağlayacak. Ayrıyeten 677 Katarlı güvenlik işçisine 38 farklı alanda eğitim verdik. Bu tercih, bu inanç, yalnızca iki ülke bağlarıyla açıklanabilecek bir şey değildir. Bunların da ötesinde bir kurumsal kapasitenin, esaslı bir kurumsal birikimin ve muvaffakiyet çizgisinin getirisidir. Buradan da bütün dünyaya örnek bir biçimde çıkacağımızı ve sahiden kupanın, bu oyunların finali dahil olmak üzere güvenlik açısından bütün dünyaya örnek bir çalışma sergileyeceğimizi ve size bu hususta büyük itimat duyduğumuzu söz etmek isterim.”
KARŞILAŞMALARDA YENİ TEDBİRLER
Spor karşılaşmalarında da bir dizi güvenlik tedbiri aldıklarını açıklayan Bakan Soylu, “Risk derecelendirmesi yaptık ve tüm karşılaşmaları A-B-C risk kategorilerine ayırdık. Öte yandan spor polisimize ağır eğitimler verdik. Bu sayede tüm branşlarda olaylı karşılaşma sayısı 2017-2018 döneminde 53 iken, 2018-2019 döneminde 33’e, 2019-2020 döneminde 15’e ve 2020-2021 döneminde 2’ye düştü. Güvenlik Daire Başkanlığı bünyesinde bakılırsav yapan Türkiye Ulusal Futbol Bilgi Merkezi aracılığıyla, memleketler arası spor karşılaşmalarında teşkilatlar içinde polis iş birliğini en üst düzeye çıkarttık” diye konuştu.