OzguN
Yeni Üye
KPMG’nin gayrimenkul kesiminde dijital trendleri araştırdığı 2022 yılı “Real Estate + Real Innovation” raporunda gelecekte bölümü değiştirecek inovasyonlara ve teknolojilere yer veriliyor. Konutların, binaların ve kentlerin dijitalleştirilmesinin sunduğu fırsatlara değinildiği “Akıllı Altyapılar” kısmı ile başlayan rapor, kurumların bu değişime ayak uydurmasını sağlayacak BT mimarilerine yer verilen “Akıllı Şirketler” başlığı ile devam ediyor. Raporda son olarak, kurumsal kültürün ve çalışanların dijital dönüşümün uygulanmasında ve BT güvenliğindeki kıymetli rolüne değiniliyor.
Hazırladıkları raporla ilgili açıklamada bulunan KPMG Türkiye Gayrimenkul Bölüm Başkanı Hakkı Özgür Sıvacı, dijital dönüşümün bir hayli bölüme dokunduğunu, bunlardan birinin de gayrimenkul bölümü olduğunu söyleyerek, “Gayrimenkul dalı, sosyo-politik gelişmeler ve yasal düzenlemeler niçiniyle giderek daha fazla gündeme gelen bir bölüm. Bu dalda faaliyetler, uygun fiyatlı ömür alanlarının inşasından değişen teknolojinin tesiri ile yeni işyeri modellerinin uyarlama muhtaçlığına kadar bir çalışmayı da içeriyor. Ayrıyeten artık bu piyasaya dahil olanlar, teknoloji alanındaki yeniliklerin faaliyetlerini nasıl şekillendireceğini de hiç olmadığı kadar daha fazla düşünüyor. Süratle gelişen teknolojilerin imkanlarından manalı bir biçimde yararlanmak ve bu biçimdece gayrimenkul bölümünün yapısını ve süreçlerini sürdürülebilir bir biçimde değiştirebilmek muvaffakiyete giden yolda kilit bir rol oynuyor” dedi.
Gayrimenkul dalının yakın gelecekte dijitalleşme yardımıyla muazzam fırsatlara ve potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Sıvacı, dijitalleşmenin gayrimenkul şirketlerinin gayrimenkul sahiplerinin taleplerini karşılamasını mümkün kılan yeni BT mimarilerinin hayata geçirilmesini sağladığını söylemiş oldu. Dijital altyapının artan gelişimi niçiniyle akıllı konutlar, akıllı binalar ve akıllı kentlerin teknik olarak da birbirine daha da yakınlaştığını tabir eden Sıvacı açıklamasının devamında şunları söylemiş oldu: “Çeşitli sensörlerden elde edilen dataların yerinde tahlili yardımıyla konutta yaşayanlara özel etkileşimler sunulabilir. Bilgileri temel alarak akıllı bir şirkette dönüşenler; gayrimenkul bölümü ve iç süreçlerden aldıkları ayrıntıları amaca odaklı bir biçimde kullanabilir. bu türlü uygulayacakları akıllı otomasyonlar, yapıların kendi kendilerini optimize etmelerini de mümkün kılabilir. süratle gelişen teknolojinin getirdiği bu yeni gayrimenkul bölümü yapısı içerisinde çalışanların da dijital dönüşüme iştirakleri gündelik aksiyonlara dönüşecek yeni dijital fırsatları ortaya çıkarabilir, hem de siber riskleri de azaltabilir. Gayrimenkul dalı tüm bu değişimleri muvaffakiyetle hayata geçirebilecek dijital donanıma sahiptir, zira bunun için gereksinim duydukları teknolojiler aslına bakarsanız mevcuttur. Gayrimenkul dalının başkanları, tüm bu fırsatlardan yenilikçi bir biçimde yaralanmalı ve dijital dönüşümü başlatma yüreğine sahip olmalıdır.”
KPMG’nin araştırmasında gayrimenkul bölümündeki 10 dijital trend şöyleki sıralanıyor:
Konut + Açık Platformlar: Akıllı konutlar için standartların ve sistemlerin çeşitliliği artmaya devam edebilir beraberinde ticari binalar için yenilikçi kullanım durumları oluşturabilir. Lakin tüm akıllı konut aygıtları için hala üniversal bir standart oluşması beklenmiyor. Bunun yerine, biroldukça farklı protokol ve sistem rekabet etmeye devam edecek.
Altyapı + İrtibat: Yüksek performanslı altyapılar, binaların pazarlanabilir olma durumu ve artan kullanım ihtiyaçlarının karşılanması için kritik bir muvaffakiyet faktörüne dönüşüyor. Dijital altyapısı olmayan mülkler gelecekte pazar ihtiyaçlarını karşılayamayabilir ve bu mülkler paha açısından büyük olasılıkla kayıplara uğrayacak. Bu niçinle bina altyapısına yapılacak yatırımlar daha değer kazanıyor.
Binalar + Bilgi: IoT ile donatılmış binalar, sadece yerinde yapay zekâ ve bilgi analitiği kullanılarak sahiden “akıllı” hale gelebilir. Yapay zekanın (AI) kullanması, bilgileri derinlemesine ve hassas bir biçimde yerinde işlemeyi mümkün kılarak akıllı binaların güç kullanması açısından daha verimli binalara dönüşmesini sağlıyor.
Kentler + Kontaklı Hizmetler: Akıllı kentler, büyük olasılıkla kamu altyapısının (kamu hizmetleri, trafik ve ulaşım) idaresini daha da otomatikleştirecek ve genişletilmiş bir e-hizmet yelpazesi sunacak. IoT yahut Hizmetlerin İnterneti (IoS) üzere teknolojiler, kamu altyapısını daha verimli hale getirme ve bu biçimdece akıllı kent yolunda değerli yararlar yaratma potansiyeline sahip.
ERP + Dijital Ekosistemler: Gayrimenkul bölümü bedel yaratmak gayesiyle eşsiz bir model oluşturmak için geleceğe yönelik tahlillere gereksinim duyuyor. Giderek daha fazla şirket temel iş idare sistemlerini modernize ediyor ve gayrimenkul idaresi uygulamalarını dijital ekosistemlere entegre etmek istiyor. Şirketlerde bilgi idaresinin bel kemiğini oluşturan çağdaş kurumsal kaynak planlaması (ERP) sistemleri bu muhtaçlıkları karşılayarak gayrimenkul idaresi tahlillerinin dijital ekosistemini entegre ediyor.
Sürdürülebilirlik + Blok Zinciri: Blok zinciri; merkezi olmayan, şeffaf ve geri alınamaz fonksiyonelliği ile gayrimenkul bölümünde data alışverişinde ihtilal yaratabilir ve büyük ölçekli çevresel ve toplumsal data setlerinin gerekli idaresini sağlayabilir.
İş Geliştirme + Otomasyon: Robotik süreç otomasyonu, yapay zekâ ve süreç madenciliği teknolojilerinin derin entegrasyonu, verimlilik için kıymetli bir etkene dönüşüyor. Hızlandırılmış karar verme süreçlerine, çok dijital bilgiye ve esnek çalışma modellerine karşılık olarak, süreçleri otomatik olarak tahlil eden ve yürüten birleşik teknolojiler ortaya çıkıyor. Bunların kullanması, dataya dayalı iş geliştirme için gerçek şartları yaratıyor.
Data + Bulut Bilişim: Şirket içi bilgi göllerinin yerini fazlacalu bulut ortamları ve büsbütün taşınabilir BT ortamları alıyor. Bilgi ambarlarının bilakis, bilgi gölleri data hacimleriyle ve bilhassa IoT’nin data yapısı ve sensör tabanlı datalarla daha güzel başa çıkabilir. Taşınabilir BT ortamlarının temeli olarak düzenlenmiş fazlacalu bulut tahlilleri, büyük olasılıkla şirket içi tahlillere üstün gelecek.
Dijital Dönüşüm + Çalışanlar: Dijital yetkinlikler ve bu taraftaki kültürel değişimler, dijitalleşmenin suratı ve eşsiz satış imkanlarının gerçekleştirilmesi için hayli değerli hale geliyor. Bir şirketin dijitalleşme düzeyi, şirketin ve çalışanlarının yeni teknolojilere ahenk sağlaması ile orantılıdır.
Siber Güvenlik + Bilgi Muhafaza: Bir siber atak niçiniyle artık erişilemeyen yahut çalınan datalar, şirketin prestijine ziyan vermenin yanı sıra varlığının devamı için de değerli bir risk oluşturabiliyor. Siber güvenlik ve data müdafaanın artan ehemmiyeti yeni, daha profesyonel idare rollerini de ortaya çıkarıyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Hazırladıkları raporla ilgili açıklamada bulunan KPMG Türkiye Gayrimenkul Bölüm Başkanı Hakkı Özgür Sıvacı, dijital dönüşümün bir hayli bölüme dokunduğunu, bunlardan birinin de gayrimenkul bölümü olduğunu söyleyerek, “Gayrimenkul dalı, sosyo-politik gelişmeler ve yasal düzenlemeler niçiniyle giderek daha fazla gündeme gelen bir bölüm. Bu dalda faaliyetler, uygun fiyatlı ömür alanlarının inşasından değişen teknolojinin tesiri ile yeni işyeri modellerinin uyarlama muhtaçlığına kadar bir çalışmayı da içeriyor. Ayrıyeten artık bu piyasaya dahil olanlar, teknoloji alanındaki yeniliklerin faaliyetlerini nasıl şekillendireceğini de hiç olmadığı kadar daha fazla düşünüyor. Süratle gelişen teknolojilerin imkanlarından manalı bir biçimde yararlanmak ve bu biçimdece gayrimenkul bölümünün yapısını ve süreçlerini sürdürülebilir bir biçimde değiştirebilmek muvaffakiyete giden yolda kilit bir rol oynuyor” dedi.
Gayrimenkul dalının yakın gelecekte dijitalleşme yardımıyla muazzam fırsatlara ve potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Sıvacı, dijitalleşmenin gayrimenkul şirketlerinin gayrimenkul sahiplerinin taleplerini karşılamasını mümkün kılan yeni BT mimarilerinin hayata geçirilmesini sağladığını söylemiş oldu. Dijital altyapının artan gelişimi niçiniyle akıllı konutlar, akıllı binalar ve akıllı kentlerin teknik olarak da birbirine daha da yakınlaştığını tabir eden Sıvacı açıklamasının devamında şunları söylemiş oldu: “Çeşitli sensörlerden elde edilen dataların yerinde tahlili yardımıyla konutta yaşayanlara özel etkileşimler sunulabilir. Bilgileri temel alarak akıllı bir şirkette dönüşenler; gayrimenkul bölümü ve iç süreçlerden aldıkları ayrıntıları amaca odaklı bir biçimde kullanabilir. bu türlü uygulayacakları akıllı otomasyonlar, yapıların kendi kendilerini optimize etmelerini de mümkün kılabilir. süratle gelişen teknolojinin getirdiği bu yeni gayrimenkul bölümü yapısı içerisinde çalışanların da dijital dönüşüme iştirakleri gündelik aksiyonlara dönüşecek yeni dijital fırsatları ortaya çıkarabilir, hem de siber riskleri de azaltabilir. Gayrimenkul dalı tüm bu değişimleri muvaffakiyetle hayata geçirebilecek dijital donanıma sahiptir, zira bunun için gereksinim duydukları teknolojiler aslına bakarsanız mevcuttur. Gayrimenkul dalının başkanları, tüm bu fırsatlardan yenilikçi bir biçimde yaralanmalı ve dijital dönüşümü başlatma yüreğine sahip olmalıdır.”
KPMG’nin araştırmasında gayrimenkul bölümündeki 10 dijital trend şöyleki sıralanıyor:
Konut + Açık Platformlar: Akıllı konutlar için standartların ve sistemlerin çeşitliliği artmaya devam edebilir beraberinde ticari binalar için yenilikçi kullanım durumları oluşturabilir. Lakin tüm akıllı konut aygıtları için hala üniversal bir standart oluşması beklenmiyor. Bunun yerine, biroldukça farklı protokol ve sistem rekabet etmeye devam edecek.
Altyapı + İrtibat: Yüksek performanslı altyapılar, binaların pazarlanabilir olma durumu ve artan kullanım ihtiyaçlarının karşılanması için kritik bir muvaffakiyet faktörüne dönüşüyor. Dijital altyapısı olmayan mülkler gelecekte pazar ihtiyaçlarını karşılayamayabilir ve bu mülkler paha açısından büyük olasılıkla kayıplara uğrayacak. Bu niçinle bina altyapısına yapılacak yatırımlar daha değer kazanıyor.
Binalar + Bilgi: IoT ile donatılmış binalar, sadece yerinde yapay zekâ ve bilgi analitiği kullanılarak sahiden “akıllı” hale gelebilir. Yapay zekanın (AI) kullanması, bilgileri derinlemesine ve hassas bir biçimde yerinde işlemeyi mümkün kılarak akıllı binaların güç kullanması açısından daha verimli binalara dönüşmesini sağlıyor.
Kentler + Kontaklı Hizmetler: Akıllı kentler, büyük olasılıkla kamu altyapısının (kamu hizmetleri, trafik ve ulaşım) idaresini daha da otomatikleştirecek ve genişletilmiş bir e-hizmet yelpazesi sunacak. IoT yahut Hizmetlerin İnterneti (IoS) üzere teknolojiler, kamu altyapısını daha verimli hale getirme ve bu biçimdece akıllı kent yolunda değerli yararlar yaratma potansiyeline sahip.
ERP + Dijital Ekosistemler: Gayrimenkul bölümü bedel yaratmak gayesiyle eşsiz bir model oluşturmak için geleceğe yönelik tahlillere gereksinim duyuyor. Giderek daha fazla şirket temel iş idare sistemlerini modernize ediyor ve gayrimenkul idaresi uygulamalarını dijital ekosistemlere entegre etmek istiyor. Şirketlerde bilgi idaresinin bel kemiğini oluşturan çağdaş kurumsal kaynak planlaması (ERP) sistemleri bu muhtaçlıkları karşılayarak gayrimenkul idaresi tahlillerinin dijital ekosistemini entegre ediyor.
Sürdürülebilirlik + Blok Zinciri: Blok zinciri; merkezi olmayan, şeffaf ve geri alınamaz fonksiyonelliği ile gayrimenkul bölümünde data alışverişinde ihtilal yaratabilir ve büyük ölçekli çevresel ve toplumsal data setlerinin gerekli idaresini sağlayabilir.
İş Geliştirme + Otomasyon: Robotik süreç otomasyonu, yapay zekâ ve süreç madenciliği teknolojilerinin derin entegrasyonu, verimlilik için kıymetli bir etkene dönüşüyor. Hızlandırılmış karar verme süreçlerine, çok dijital bilgiye ve esnek çalışma modellerine karşılık olarak, süreçleri otomatik olarak tahlil eden ve yürüten birleşik teknolojiler ortaya çıkıyor. Bunların kullanması, dataya dayalı iş geliştirme için gerçek şartları yaratıyor.
Data + Bulut Bilişim: Şirket içi bilgi göllerinin yerini fazlacalu bulut ortamları ve büsbütün taşınabilir BT ortamları alıyor. Bilgi ambarlarının bilakis, bilgi gölleri data hacimleriyle ve bilhassa IoT’nin data yapısı ve sensör tabanlı datalarla daha güzel başa çıkabilir. Taşınabilir BT ortamlarının temeli olarak düzenlenmiş fazlacalu bulut tahlilleri, büyük olasılıkla şirket içi tahlillere üstün gelecek.
Dijital Dönüşüm + Çalışanlar: Dijital yetkinlikler ve bu taraftaki kültürel değişimler, dijitalleşmenin suratı ve eşsiz satış imkanlarının gerçekleştirilmesi için hayli değerli hale geliyor. Bir şirketin dijitalleşme düzeyi, şirketin ve çalışanlarının yeni teknolojilere ahenk sağlaması ile orantılıdır.
Siber Güvenlik + Bilgi Muhafaza: Bir siber atak niçiniyle artık erişilemeyen yahut çalınan datalar, şirketin prestijine ziyan vermenin yanı sıra varlığının devamı için de değerli bir risk oluşturabiliyor. Siber güvenlik ve data müdafaanın artan ehemmiyeti yeni, daha profesyonel idare rollerini de ortaya çıkarıyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.